Hildesheim — Ben Casey, yeni yolcun. Başlamaya hazır mısın?” Alexa, Siri, Google, Cortana ve Bixby gibi sesli asistanlar akıllı evlerin başına geçerek aydınlatmaya ve elektrikli süpürgeye kumanda ediyorlar. Bosch şimdi de sesli asistanı direksiyona geçiriyor. Yeni geliştirilen teknoloji sürücülerin dikkatinin dağılmasını önleyerek asıl görevlerine odaklanabilmelerini sağlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Dirk Hoheisel konuyla ilgili olarak; “Sürücüler modern bir araca bindiklerinde bazen kendilerini uçak pilotu gibi hissedebiliyorlar – tuşlar, ekranlar, karmaşık bir navigasyon menüsü ve altında bin tane alt-menü. Bosch kokpitteki tuş karmaşasına bir son veriyor. Bunun yerine sesli asistanı yolcu konumuna getiriyoruz.” dedi. Sürücü ilk bindiğinde “Casey” adına tepki veren asistan sürüşü daha güvenli ve rahat hale getiriyor. Allianz Center for Technology’nin yaptığı bir çalışmaya göre, Almanya’da sürücülerin örneğin navigasyon sistemini kullanırken, havalandırmayı ayarlarken, ya da telefona cevap verirken sık sık dikkatleri dağılıyor ve bu tür dikkatsizlikler de trafik kazalarının başlıca nedenlerini oluşturuyor.

 

Çevrimdışıyken bile her kelimeye cevap veriyor

Geçmişte sesli kumanda fonksiyonları bu açıdan pek yardımcı olmazdı. Bu fonksiyonlar çoğu zaman olası seçeneklerden oluşan bir menü şeklinde yapılandırılmaktadır. Sürücü bu yapıyı ezberlemek ve gerekli komutları ekrandan okumak zorundadır ve bu da çok dikkat dağıtır. Hoheisel, “İstediğini istediğin şekilde söyle - Bosch otomobile sürücüyü tıpkı başka bir insanın anladığı gibi anlayacak bir sesli asistan yerleştirdi. ” diyor. Bosch asistanı artık belirli sözcükler içeren komutlar gerektirmiyor. Ses tanıma sistemi doğal tümce yapılarını, hatta şive ve aksanları bile algılıyor ve bunu dünyada 30’dan fazla ülkede yapıyor. Yetenekli dilbilimci Casey için İngilizce yalnızca İngilizceden ibaret değil; İngiliz İngilizcesi, Amerikan İngilizcesi, Yeni Zelanda veya Avusturalya şiveleriyle konuşabiliyor. Sesli kontrolün geliştirilmesinde on yılı aşkın bir süre çalışıldı. Casey tanınmış rakiplerinin olanaklarını bile aşan bir iş yapıyor: İleriyi düşünüyor ve öğreniyor. Örneğin, eğer sürücü “Paul”u aramak isterse, sistem yanıt vermeden önce otomatik olarak sürücünün o anki konumunu, saati ve durumunu gözden geçiriyor. Sabah ofise giderken “Paul” büyük olasılıkla iş arkadaşı Paul anlamına gelirken, akşam vakti en iyi arkadaşını kastedebiliyor. Casey emin olmak için bir soru soruyor: “Paul isimli beş kişi buldum. Paul Stevenson’u mu aramak istiyorsun?” Bağlama verilen bu önem yapay zekânın ilk aşamasını oluşturuyor. Bir başka sofistike teknoloji: Örneğin Fransa’dayken sürücü destinasyon adreslerini ayarlarda manuel bir değişiklik yapmaya gerek olmadan Fransızca olarak girebiliyor. Örnek: “Beni Champ de Mars, Cinq Avenue Anatole Paris adresine götür.” Casey otomatik olarak destinasyonu anlıyor ve Eyfel Kulesine giden rotayı hesaplıyor. Üstelik, Bosch asistanının dış veri bağlantısına hiç ihtiyacı bulunmuyor. Otomobildeki bilgi-eğlence sistemi buluta herhangi bir veri göndermeden hesaplamayı üstleniyor. Casey tünellerde, güçlü kapsama alanından uzak bölgelerde veya akıllı telefonun kapatıldığı başka ülkelerde bile sürücüye eşlik ediyor.

 

Her isme cevap veriyor

Sürücü asistana seçtiği bir ismi verdiğinde otomobildeki konuşma daha da kişisel bir hal alıyor. Sesli kumanda sisteminin yalnızca üreticinin koyduğu ada yanıt verdiği günler artık geride kaldı. Adı ister “Casey”, isterse “Michael” veya “Linda” olsun, Bosch ses tanıma sistemi toplam 44 kadın ve 9 erkek sesiyle 30 farklı dili anlıyor ve konuşuyor. Sürücü “Hey, Casey” diyerek veya verilen yeni ismi kullanarak asistanı aktive ediyor. Her yeni diyaloğu da yalnızca doğruca asistana seslenerek başlatıyor; artık konuşmaya başlamadan önce bir bip beklemesine gerek kalmıyor.