Olağanüstü sonuçları Türkiye’de görmek çok çok memnun edici
“Bugün sizlerle olmaktan dolayı çok mutluyum. Citroën ekibiyle olmak da çok güzel. Selen ve ekibiyle olmak da çok güzel çünkü Citroën olarak Türkiye’de kutlayacak çok şeyimiz var. Aslında şu an nerede olduğumuza ve nereden geldiğimize bakacak olursak; işi 4 sene evvel devraldığımızda durum çok farklıydı. Kaydedilen ilerleme son derece etkileyici. Çok düşük bir düzeyde başladık işe, sıfır noktasından başladık bile diyebilirim. İşimizi müthiş etkileyici bir düzeyde büyütüyoruz. Citroën markası bence Türkiye’de çok iyi algılanıyor. Selen’in de söylediği gibi Mayıs ayı muhteşemdi. Citroën markası için Türkiye en büyük ikinci ülke oldu. Bunun anlamı şudur; Fransa’dan sonra, elbette Fransa markamızın anavatanı, orada elbette daha çok araç satıyoruz ama Citroën markası için Fransa’dan sonra Türkiye’den büyük başka hiçbir pazar yok. İşte bu yüzden bu çok önemli bizim için. Bu pozisyonda çok uzun süredir çalışmıyorum. Türkiye’ye mümkün olduğunca çabuk gelmek istedim. Buradaki işi anlamak, öğrenmek, sonuçları görmek, bu ülkedeki ekiple bir araya gelmek, ekibi nasıl destekleyebileceğimi öğrenmek için mümkün olduğunca çabuk gelmek istedim. Gerçekten de samimi olmam gerekirse; Citroën markası için böylesi olağanüstü sonuçları Türkiye’de görmek çok çok memnun edici. “
 
 
Çok daha fazla otomobilimizin olmasını isterdik.
“Biliyoruz ki Türkiye pazarı dalgalanmalarla dolu olabiliyor ve burada biz çok güzel bir pazarın keyfini sürüyoruz. Muhtemelen 1.000.000 otomobilden pek uzak olmayan bir bölgeden bahsediyoruz ve bu da çok çok iyi bir şey. Evet, benzeri pazarlar dünyanın farklı yerlerinde de var. 10 sene evvel ben başka bir üreticinin başkanıydım. Güney Amerika’da, Arjantin’de görev yapıyordum. Orada da pazar 300 binden 900 bine birden çıkıveriyordu. Sonra tekrar 300 bine iniveriyordu. Bu yaşanabiliyor tabi. Hayat böyle. Ama her halükarda bizim elbette üretimi buna adapte etmemiz gerekiyor. Yine Türkiye’ye tahsis ettiğimiz hacmi buna göre ayarlamamız gerekiyor. Son derece güçlü bir pazar olduğu için ona göre hareket etmeliyiz. Özellikle de şundan dolayı; Citroën’in performansı çok iyi ve biliyorum ki bugün otomobil eksikliği/bulunabilirlik sorunu var. Pek çok otomobil hattında aynı şey geçerli. Yani olmak istediğimiz düzeyde değiliz. Çok daha fazla otomobilimizin olmasını isterdik. “
 
 
 
2025’ten önce yapabilirse çok mutlu olacağız
“Türkiye, sıralamayı bütün ülkeler başında, satışları hesaplarsanız 2. oluyor. Mesela Fransa 1 numara. Çünkü Fransa’da daha fazla otomobil satıyoruz. Ondan sonra Türkiye geliyor. Ondan sonra diğer ülkeler geliyor. Türkiye, en çok Citroën alan ikinci ülke. O yüzden çok çok önemli. Şimdi elbette çok başka iddialı hedeflerimiz de var. Zira Türkiye’de de satılan markalar arasında da ilk 5 içinde olmak istiyoruz. Bu alanda da hedefimiz 2025’te olmaktı ama daha erken olursa ne ala; çok mutlu oluruz. Bu yapılabilir bir şey, başarılabilir bir hedef. Çünkü marka burada çok başarılı. Kesinlikle teyit ediyoruz bu hedefi ve evet eğer Citroën ilk 5 marka arasına daha erken katılabilirse, bunu 2025’ten önce yapabilirse çok mutlu olacağız.”
 
 
Türkiye bizim için ikinci en büyük pazar
Bu demektir ki biz Türkiye’ye hacim ve tahsis açısından ikinci büyüklükteki pazara nasıl davranılırsa öyle davranacağız. Yani Fransa’dan sonra bizim en çok araç sağlayacağımız, en çok hizmet edeceğimiz pazar olacaktır. Yani buranın ikinci en büyük pazar olma niteliğini sürdürmesini istiyoruz. Bu arada Citroën’in birinci pazarı Türkiye olursa o zaman işimiz zor! O zaman Selen için iş çok daha zor olur. Çünkü Fransa’nın satış adetleri çok yukarıda ama ikinci en büyük pazar olmak gerçekten olağanüstü bir başarı. O yüzden Türkiye’nin avantajlı ülke olmasını temin edeceğiz.
 
Selen Alkım: Sıralama, adetler, pazar payı, bunlar ben ve ekip arkadaşlarım için çok büyük bir motivasyon kaynağı. Aslında her bir araya geldiğimizde, bizim için önemli olanın müşteri memnuniyeti olduğunu söylüyoruz. Siz müşteriniz ile aranızda bir bağ kurduktan sonra zaten bunlar doğal olarak tercih edilen bir marka haline gelmenizi sağlıyor. Bizim için en önemli olan bu. Baştan itibaren de bu konuda hem bayi teşkilatımız hem ürünlerimiz konusunda ben iyi bir ilerleme kaydettiğimizi söylemek isterim. Önce müşteri memnuniyeti, sonrası doğal sonuç!
 
Biz iyimseriz pazarla ilgili
Selen Alkım: Kur, çok hızlı bir şekilde artıyor. Şimdi şöyle; pazarda pandemiden beri ertelenen bir talep var. Aslında biz hep Türkiye pazarı 1 milyon seviyesini görmeyi çoktan beridir hak ediyor dedik. Çünkü baktığınız zaman 1.000 kişiye düşen otomobil sayısı 169 adettir. Yani potansiyelin çok gerisindeyiz. Diğer taraftan pazarın ilk 5 aylık ritmi bu şekilde giderse 1.3-1.5 milyona ulaşacak gibi görünüyor. Biz Stellantis Grubu olarak hep iyimserizdir. Dolayısıyla revize yaparken hep iyimser bakarız. Ekonomide her hangi bir daralmaya karşın da ihtiyatlı olmak durumundayız tabii ki. 1.5 milyon seviyesinde pazar olmasa; daralsa bile, biz aslında grup olarak, pazarın 900 binin bir miktar üzerinde olacağını öngörüyoruz. Buna göre planlarımızı yaptık. Buna göre bugünkü bütün toplantılarımızda adet istedik. Biz iyimseriz pazarla ilgili. Elbette ki kura bağlı olarak yükselme ya da düşüşler olacaktır. Ama 1.5 milyon seviyesinde olmasa bile, pazarın ilk 5 ayında büyük bir çoğunluğunu yakaladık. Seneyi 900 binin üzerine bitiririz gibi duruyor.
 
 
Yeni hedefimiz 60 bin adetin üzerine çıkmaktır.
Selen Alkım: Biz haziran ayı sonunda adet olarak çoktan geçen senenin üstüne çıkmış olacağız. İlk 4 ayda 24 bin adet idik; geçen sene toplamda 28 bin idik. Bunun üzerine bir de ODMD segmantasyonunda bulunmayan Citroën Ami de var biliyorsunuz. Orada da güzel sonuçlar alıyoruz. Bu sene gerçekten yüzümüzü ağartan güzel sonuçlar alıyoruz. Şimdi bu 900 binlik pazarda yeni hedefimiz 60 bin adetin üzerine çıkmaktır. Burada tabii ki C4 X’in üretim planlamasındaki artışın çok büyük bir payı olacak. Onu da yılın ikinci yarısından sonra göreceğiz. Ama biz markayı, 2023 senesinde adet anlamında da yukarıya çıkarmaya başladık diyebilirim.
 
2024’te eminim daha da iyisini başaracağız
2024 yılında sanıyorum özellikle Türkiye’de olağanüstü bazı beklentiler var. Zira hem başarılı modelimiz C4 X’in, hem de hafif ticari araçların başarısını kutlayacağız. Ayrıca yeni modeller de gelecek pazarınıza. Bu sayede pazarda ilerleme kaydetmeye devam edeceğiz. Bu son derece heyecan verici bir yolculuk olacak. Şunu söyleyeyim; 2023 yılı Citroën için çok büyük bir adım olacak. Halihazırda pazar payımızı artırıyoruz. Selen’in de söylediği gibi bu hedef 60 bin civarında bir birim için revize edildi ama daha fazlasını da yapabiliriz, daha iyisini başarabiliriz. 2024’te eminim daha da iyisini başaracağız. Ve gerçekten de markayı önder bir marka yapacağız.
 
 
 
Türkiye’de insanlar otomobile yatırım yapıyor.
Çünkü bu çok önemli bir şey ve aynı zamanda görüyoruz ki önceki yıllarda pazarda 900 binin altına girildiği durumlardan pek çok insan satın alımını erteledi. Yani otomobil alması gerekirken, almayan insanlar oldu geçmişte. O yüzden bu seneki pazar konusunda kendimize güveniyoruz. İnanıyoruz ki otomobil alma yönünde yüksek bir talep var. O yüzden evet, erişilebilirlik ve üretim maliyetini kontrol altında tutmak, çok önemli gerçekten de. Bu da Citroën’in misyonlarından biri. Çünkü Citroën popüler bir markadır.