Birçok meslektaşım gibi ben de önce geleneksel medyada otomotiv haberciliği ile işe başlayan bir otomotiv gazetecisiyim. Hepimiz, basılı dergilerde, gazetelerde işe başladık. Ben 14 yıl boyunca haftalık OTOHABER Dergisi’nin yayın yönetmenliğini yaptım. Bu süreçte OTOHABER’de otomotiv dergiciliğine adım atan bir çok arkadaşım bugün bu mesleği sürdürüyor. Yani işi önce “gazetecilik” kriterleriyle öğrenmiş ve kendimizi o yönde geliştirmiş kişileriz. Sonra bir gün uyandık ve “dijital dünya”ya “Arkadaşlar Merhaba” diyerek adım attık.


Dijitalleşme yolunda önce web sayfaları devreye girdi. Otomotiv içerikli web haber sayfaları açıldı. Her otomotiv gazetecisin artık bir de web sitesi olmaya başlamıştı. Bu işin en basit “dijitalleşme” örneği oldu.  Büyük dergi grupları da hemen buna entegre oldular. Her derginin bir haber sitesi açıldı. Sonra dergiler dijitalleşmeye başladı. Dergi kökenli arkadaşlar dijital dergilerle yayıncılığa başladılar. Kısa sürede dijital dergisi olmayan arkadaşımız kalmadı. Turkcell Dergilik de imdadımıza yetişti. Üste para vererek dergilerimizi sayıları milyonlara ulaşan platformda yayınlamaya başladı. Web sitesi, dijital dergisi derken sosyal medya başladı. Twitter, İnstagram, Youtube, Tiktok otomotiv gazetecilerinin diğer mecraları oldular. “Gazeteci kökenli” arkadaşlar basılı gazeteleri, dergileri olsa da bu paylaşımları sosyal medyanın her enstrümanında yapmaya başladılar. İştah kabartan yuriçi ve yurt dışı lansmanları, test otomobilleri, verilen ilanlar ve hediyeler diğer bir başka grubun da dikkatini çekti. Öncelikle İnstagram’da, sonrasında Youtube’da pıtırcık gibi, kızlı-erkekli çoğalmaya başladılar.  Hiçbir dergide, gazetede çalışmamış, hiçbir haber yapmamış, basın toplantısına gitmemiş, bir otomotiv yöneticisiyle biraraya gelmemiş, tek bir otomobili gazeteci gözüyle incelememiş olanlar devri başladı. Peki nasıl başladı?


Bayinin camından içerideki yeni otomobili anlatıp 100-200 bin ne olduğunu kimsenin bilmediği izleyiciyle Otomotiv Gazetecileri Derneği’ne üye olmak isteyen adamlarla, otomobilin “o”sundan anlamayan kadınlarla, çoluklarla, çocuklarla başladı. Takipçi peşinde olan meslektaşlarımız da bu sağlıksız gidişe çanak tuttular.  Bu arkadaşları oyuna davet etmek, mecraya sokmak  için ellerinden geleni yaptılar! Yanlarına aldılar, konuşturdular, onların anlatamadıkları otomobilleri anlattılar. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Otomotivin yan sanayisinde olup da gazetecilerle birlikte lansmanlara gelmek isteyen hatta gelenler bile oldu.
Buraya kadar  anlattıklarımdan sonra “Eee bunlardan sana ne? isteyen istediğini yapar, alan razı veren razı” diyebilirsiniz… Neyse devam edeyim bu konuya geleceğim.

Şimdi gelelim otomotiv sektörünün yöneticilerine, kurumsal iletişimcilerine. Onlar da ne anlama geldiğini onların da bilmediği “biz artık dijitale önem veriyoruz” klişesine döndüler bu süreçte. Geleneksel medyayı basın toplantılarına çağırıp genel müdürün karşısına oturttular, lasmana giderken “dijitale önem veriyoruz” diyerek sahte influencer’lara öncelik tanıdılar.

Ortalama zekaya sahip olan bu bazı otomotiv temsilcileri, elmalarla armutları birbirine karıştırdı. Gerçek dergiler, dergilerin gerçek editörleri, gazetecileri dururken; ilk lansman tercihleri bu işi kavrayıp takipçi satın alarak biranda “influencer” veya “youtuber” olan sanal ve sahte otomotivciler oldu. 

Ben bu satırları yazarken ekibimizdeki arkadaşların “araştırması” geldi önüme. Otomotiv sektör paylaşımları yapan bazı arkadaşlarımızın satın aldıkları takipçiler ve beğenileri. Aralarında kimler yok ki?
Otomotiv sektörünün saf yöneticileri davet ettikleri kişilerin takipçilerine, o beğenileri kimlerin yaptığına hiç mi bakmaz, hiç mi incelemez? Bırakın kendisini,  ajansına söylese 5-10 dakikada ortaya çıkartılacak bir gerçek. Bizim arkadaşlara sordum, “bu iş için ne kadar zaman harcadınız diye”? 15-20 dakika sürmüş, sahte takipçilerin, sahte beğenileri.

 

Şimdi iş böyle olunca, yıllardır her ay dergi çıkartan, bu yayınlarını da dijital dediğiniz her mecrada paylaşan dergiler ve dergicilere haksızlık yapılmıyor mu? 
Sadece kendi yayınlarım adına yazmıyorum. Otohaber, Autoshow gibi her ay düzenli olarak yayınlanan kurumsal dergiler ve o dergilerin editörleri için de yazıyorum. Bu insanlar geleneksel medyada çalışıyor olabilirler ama Youtube kanalları da var, instagramları da, twitterları da Tiktok’ları da. Gerçek içerik sağlayıcıları…
Otomotiv sektörünün temsilcilerinin çoğu, kurumsal iletişim ve PR ajansılarının bir bölümü ne yazık ki bu değerlendirmeyi yapamıyor. Ya da kolayına geliyor böylesi. En büyük yalanları da “Global böyle istiyor” oluyor! Onları dinlerken neremden güleceğime karar veremiyorum. Onlar gibi yapıp kolayıma neresi geliyorsa oramla  gülüyorum. Çok komikler çünkü…
Neyse diyeceğim o ki, artık geleneksel medya, dijital medya diye bir şey kalmadı. Gazeteci kökenli otomotiv habercilerinin  doğru dürüst içerikleriyle, yalan dolan satın alınmış sahte içerikler çıktı ortaya. Geçenlerde Timur Akkurt’un  yazdığı çok güzel bir yazıydı. Onun kısa bir giriş bölümünü alıyorum.   
“Yakın zamanda yapılan bir araştırma sonuçları gazetecilerin, gazeteci olmayanlara göre çok daha yüksek oranda toplum üzerinde etki gücüne sahip olduklarını gösterdi. Buzzsumo’nun yaptığı araştırmanın detayları bize çok şey anlatıyor. Bu sonuçlara göre; kurumlar, PR ajansları, dijital ajanslar, gazeteciler kendine göre dersler çıkartmalı ve iletişim planlarını ona göre yapmalı. Bu bir iç hesaplaşma bizi ne ilgilendiriyor demeyin çünkü tüm bu olup biten sizin için, sizinle alakalı. Siz bu denklemin belirleyicisi olduğunuz için detaylara hakim olmalısınız. 2022 yılı içinde yayınlanmış 673 milyon içeriği analiz eden Buzzsumo, gazeteci olan ve olmayanların içeriklerini değerlendirdiği araştırması önemli bir sonuçla karşımıza çıktı. Gazetecilerin oluşturdukları içeriklerin hem etkileşim hem de farkındalık yaratmada, gazeteci olmayanlara oranla çok daha etkili olduğu sonucunu çıkarttı. Gazeteciler, gazeteci olmayanlara oranla 2,5 kattan fazla etkili. Markaların ürettiği içerikle kıyaslandığında ise fark inanılmaz yükselmekte. %188 daha etkili iletişim gazetecilerden gelmekte.”
Yazının tamamını okumak için:

https://www.birgun.net/haber/gazeteci-olanla-gazeteci-olmayan-410629 

İşte arkadaşlarımızın çıkarttığı otomotiv influencarları olarak kendini gösterenlerin hesaplarındaki takipçi ve beğenenler. Otomotiv sektörü bilip bilmeden bu sahte hesaplara hizmet veriyor.Kısa bir bilgi daha verelim. instagramda 1000 takipçi 34.99, 10 bin takipçi 299 TL. Beğeni fiyatları da şöyle; 1.000 beğeni 29.95, 10 bin beğeni 179.95 TL.