Diğer elektrikli güç aktarma sistemlerine göre daha verimli ve düşük maliyetli. Hepsi bir arada ilkesi otomobil üreticilerinin geliştirme süresini hızlandırıyor. Bosch yönetim kurulu üyesi Dr. Rolf Bulander: “Ekonomik açıdan bakarsak, e-aks büyük bir devrim niteliğinde olabilir.” dedi.

Güçlü bir bataryanın elektrikli otomobillerin menzilini arttıracağı artık bilinen bir gerçek. Ancak, yeni bir güç aktarma sisteminin buna benzer bir etkisi olabilir mi? Söz konusu olan Bosch’un elektrikli aks sistemi ya da e-aksı ise, yanıt kesinlikle evet olur. Bunun bu kadar özel olmasının nedeni Bosch’un üç güç aktarma parçasını bir ünitede bir araya getirmesinden kaynaklanıyor. Bu inovasyonda elektrikli motor, güç elektronikleri ve şanzıman aracın aksını yöneten tek bir kutu içerisinde entegre ediliyor. Böylece, güç aktarma sistemi yalnızca çok daha verimli olmakla kalmayıp aynı zamanda daha düşük maliyetli de olabiliyor. Bosch Grubu yönetim kurulu üyesi ve Mobilite Çözümleri sektörü başkanı Dr. Rolf Bulander şu açıklamada bulundu: “Bosch, bu e-aks ile güç aktarma sistemine hepsi bir arada ilkesini uyguluyor.” İşte tam da bu nedenden dolayı yeni güç aktarma sistemi Bosch için muazzam düzeyde potansiyel bir iş fırsatı sunuyor. Parçalar çok esnek olduğundan e-aks, hibrit ve elektrikli otomobiller, kompakt araçlar, SUV’lar ve hatta hafif ticari araçlardan oluşan çok geniş bir pazarda kullanılabiliyor.

Geliştirme sürelerini de hızlandıran bir güç aktarma sistemi

Yeni elektrikli güç aktarma sistemi şirketin 2020 yılında elektromobilite alanında global pazar lideri olma hedefinde kilit bir rol oynuyor. Dünya genelindeki yollarda şimdiden Bosch parçaları ile donatılmış olan yaklaşık 500.000 elektrikli ve hibrit araç var. Dolayısıyla Bosch, elektrikli motor, aks sistemleri ve güç elektronikleri üretiminde uzun yıllara dayanan bir deneyime sahip. Bu süreçte edindiği uzmanlık şimdi yeni geliştirilen elektrikli aks ile olumlu sonuçlar veriyor. Tek başına bu parça ile Bosch milyarlara ulaşacak bir satış gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bulander şunları kaydetti: “E-aks, elektrikli otomobiller – ve ayrıca köklü OEM’ler için – ‘start-up’ niteliğinde olan bir güç aktarma sistemi. Bu, onların değerli zamanlarından tasarruf etmelerini ve elektrikli araçlarını oldukça kısa bir sürede pazara sunmalarını sağlıyor.” Bosch güç aktarma sistemini her bir otomobil üreticisinin ihtiyacına göre düzenlerken müşteriler yeni parçaların geliştirilmesi gibi zaman alan işlemler yapmak zorunda kalmıyor. Elektrikli aks numuneleri müşteriler tarafından test edildi. Toplu üretime 2019’da başlanması planlanıyor. Bosch bu parça için şimdiden esnek ve global olarak uygulanabilir bir üretim konseptine sahip. Söz konusu konsept her bir müşterinin kendi üretim operasyonlarına hızlı bir şekilde entegre edebileceği kişiye özel bir çözüm almasını sağlıyor.

6.000 Newton metrel torka ve 300 kilovat güce kadar esnek çözüm

Elektromobilite başkan yardımcısı Dr. Mathias Pilin, “E-aksı farklı kılan, son derece esnek olması; bu da sistemin birçok araç türüne uyarlanabildiği anlamına geliyor. “Tonlarca spesifikasyon yerine birkaç parametre Bosch’un e-aksını özelleştirmesi için yeterli oluyor.” şeklinde açıklama yaptı. Müşterilerin yapması gereken tek şey, ihtiyaç duydukları performans, tork ve montaj alanını belirtmek; Bosch da daha sonra güç aktarma sisteminin kalan bölümünü bu parametrelere uyacak şekilde optimize ediyor. Bu şekilde, eksiksiz ve isteğe göre uyarlanmış bir güç aktarma sistemi otomobil üreticisinin montaj hattına doğrudan gönderilebiliyor. İşte bu özellikten dolayı, Bosch’un elektrikli aksı güç aktarma sistemi mühendisliği için bir sonraki mantıklı adımı oluşturuyor.

Güç aktarma sistemi, 50 ila 300 kilovat arasında bir güç sunabiliyor ve dolayısıyla SUV gibi büyük araçlara tamamen elektrikle güç verebiliyor. Araç aksındaki tork 1.000 ila 6.000 Newton metre arasında değişebiliyor. Sistem hibrit ve elektrikli araçlara monte edildiğinde, ön aks ve arka akstan tahrik mümkün oluyor. 150 kilovat güç sunan bir elektrikli aksın ağırlığı yaklaşık 90 kilogram ve dolayısıyla bu ağırlık şimdiye kadar kullanılan bireysel parçaların tamamından daha az. Rakip ürünlere kıyasla Bosch’un elektrikli aksının ayırt edici özelliği, yüksek düzeyde sürekli performansla kombineli olarak özellikle üst düzeyde performans sağlıyor olması. Diğer bir deyişle, elektrikli güç aktarma sistemi daha iyi hızlanabiliyor ve daha uzun bir süre boyunca yüksek hızını koruyabiliyor. Bunu başarabilmek için Bosch yalnızca sistemin tamamını yeniden tasarlamakla kalmadı, aynı zamanda motor ve güç elektroniği parçalarını da iyileştirdi.

Soru-cevap – Bosch’un elektrikli aksı hakkında ek bilgiler

Elektrikli aksı daha önceki elektrikli güç aktarma sistemlerine göre daha verimli kılan nedir?

Son derece verimli olan bireysel parçalar genel verimliliğin yüksek bir düzeyde olmasının temelini oluşturuyor. Bu açıdan, Bosch pazarda yıllara dayanan bir deneyim avantajına sahip. Ayrıca, verimlilik kayıpları da yüksek voltajlı kablolar, prizler ve soğutma üniteleri gibi ara yüzler ve parçalar azaltılarak minimum düzeye indirildi. Bosch’un güçlü yönleri arasında sistem oluşturmak üzere bireysel parçaları kombine etme, sistemdeki etkileşimleri kullanma ve bu şekilde genel anlamda optimum düzeye ulaşma kapasitesi yer alıyor. E-aks söz konusu olduğunda, bu, yalnızca verimlilikle değil aynı zamanda akustik ve elektromanyetik uyumluluk gibi özelliklerle de bağlantılı oluyor.

E-aks ne zaman piyasaya sunulacak?

Bosch elektrikli aks sistemleri 2012 yılından beri piyasada mevcuttu (örn. Peugeot 3008 ve Fiat 500e’de), ancak güç elektroniği bunlarla tam olarak entegre değildi. Bosch yeni nesil elektrikli aksı geliştirme aşamasında ve dünya genelindeki otomobil üreticileriyle temas halinde. Daha net bilgi vermek gerekirse, elektrikli aksın numuneleri kullanıma hazır ve halihazırda test ediliyor. En geç 2019’da üretime başlanması planlanıyor.

E-aks hangi araçlarda kullanılabilir?

Bosch’un elektrikli aksı birçok araç türüne uyarlanabilecek şekilde tasarlandı. Hibrit ve elektrikli araçlarda ön ya da arka akstan tahrik özelliği mümkün olabiliyor. Bu özellik, toplam 7,5 metrik tona kadar olan araçlar ve dolayısıyla hafif ticari ve binek araçları için de geçerli.

E-aks neden bugüne kadar elektrikli otomobillerde kullanılan güç aktarma sistemlerinden daha az pahalı?

E-aks, güç elektroniği, elektrikli motor ve şanzımanı tek bir parçada birleştirdiğinden daha az parçaya ihtiyaç var. Örneğin, elektrikli güç aktarma sistemi, parçaları birbirine bağlayan kalın ve pahalı bakır kablolar olmadan çalışıyor. Ayrıca, soğutma sistemi basitleştirilebiliyor ve döner parçalar için rulmana gerek kalmıyor. Bu özellik güç aktarma sisteminin maliyetini azaltırken verimliliğini arttırıyor. Şanzımanı motora yakınlaştırmak değerli montaj alanından tasarruf sağlıyor ve bu da otomotiv sektöründe her zaman önemli bir faktör olarak görülüyor.

Bosch elektromobilite ile ne kadar yakından ilgileniyor?

Dünya genelindeki yollarda Bosch parçalarıyla donatılmış olan şimdiden 500.000’den fazla elektrikli ve hibrit otomobil var. Elektromobilitede çığır açmaya yönelik çabalarıyla, şirket yıllık 400 milyon Euro’luk yatırım yaptı ve elektromobiliteyle bağlantılı olarak uluslararası otomobil üreticilerinden şimdiden 30’u aşkın sipariş aldı.