Yeni nesli ile önümüzdeki yıl yollarda olmasını beklediğimiz ve makyajlı versiyonu ile hali hazırda satışa sunulan Elantra’nın tasarım kısmında belli başlı parçaların ön planda olduğunu görüyoruz. Ön bölümde basamaklı ızgara, aracı eskisinden daha geniş gösterirken, ayrıca üçgen formdaki geriye doğru uzayan LED farları ve aynı şekilde çekik bir gözü andıran LED stoplarıyla da son derece ilgi çekici bir duruş sergiliyor.
Hyundai Elantra, ülkemizde 1.6 litrelik atmosferik benzinli ünite ile satışa sunuluyor. Bu ünite 127 HP güç ve 155 Nm tork değerine sahip. Bu gücü 6 ileri çift kavramalı şanzıman vasıtası ile ön tekerleklere aktaran model, üst devirlerde sunduğu performansla günlük kullanım için idel bir model olduğunu gösteriyor. Alt devirlerde ise sessiz bir sürüşe sahip olan otomobil konfor odaklı sürüşlere perde aralıyor. Özellikle yumuşak yapılı süspansiyon sistemi, kasis geçişlerinde ve bozuk yollarda darbeleri sönümlemekte başarılı. Direksiyonun geri bildirimi ise yerinde ve çabuk gerçekleşiyor. Günlük kullanımda 100 km’de 8 litre dolaylarında karma tüketim verisi sunan modelde bu rakamı biraz daha aşağılara çekmek mümkün olabiliyor.
NEDEN ALMALI?
Modelin genel anlamda tüketiciyi memnun eden ancak çok fazlasını da vaat etmeyen bir karakterde olduğunu görüyoruz. Konfor ve dinamizmin harmanlandığı süspansiyon ve direksiyon sisteminin uyumu sürüş hissine de katkı sağlıyor. Yaşam alanı konusunda ise yine 3 kişilik arka koltuklar da dahil olmak üzere 5 yolcuya geniş olmasa da standart bir alan sunuluyor. Modelin bağlantı ve kullanılabilirlik yönünden zengin multimedya sistemi ise içerideki memnuniyeti artıran özelliklerden. Standart bir kompakt sedandan beklenen özellikleri makul bir şekilde karşılayan Hyundai Elantra, 167.400 TL’lik fiyat etiketi ile rakiplerinin karşısında 10-15 bin TL’lik bir fiyat avantajına sahip. Bu fiyat en üst donanım olan Elite Plus seviyesinde ise 234 bin850 TL bandına ulaşıyor.
Hyundai Elantra, güncel güvenlik donanımları ve konforlu sürüşü ile ideal seviyede bir aile otomobili olduğunu gösteriyor.
Yazı: Buğra Özkan
