Ali Bilaloğlu, yaptığı değerlendirmede ÖTV indirim süreci, sektörün mevcut durumu ve yıl sonu rakamlarına değindi. İşte Bilaloğlu’nun değerlendirmesinde satış başları.. 

300 binlik rakam zor bir sonuç olur 

Son 19 yıla bakarsak Temmuz ayındaki 18 bin civarındaki düşük rakamlar sadece Türkiye’nin en ağır ekonomik krize girmiş olduğu 2001 ve 2002 yıllarında gerçekleşti. Bu rakamlar Temmuz ayını takip eden aylardaki satışlar 80 bini geçmemiş. Bu hesapla 2019’daki 213 bin olan 7 aylık toplam satışlar, yıl sonunda 300 bin bandına ulaşabilir. Bu da otomotiv sektörü için çok zor bir sonuç olur. Ancak Temmuz ayı rakamlarına baktığımızda bu tabloyu görmemek mümkün değil.

Türkiye’deki otomotiv sektörünün sağlıklı bir şekilde hayatta kalabilmesi için toplam pazarın 700-800 bin civarında olmasına ihtiyaç var. Geçen yıl bu rakamların altında kaldık. Bu yıl da korktuğumuz 300-400 binlik toplam pazar meydana gelirse eğer,tüm sektör ve ekosistem için çökertici bir etki yaratmak üzere olduğunu görmemek mümkün değil.

Haziran sonuna kadar olan satışlar tamponlanmış satışlardır

Otomotiv sektörüne baktığımızda Avrupa ülkelerindeki ÖTV ve KDV yükü yüzde 17-27 arasında. Türkiye’de ise bu rakam yüzde 71-204 arasında. Türkiye’de otomotiv sektörünügeliştirmek için yapısal bir reforma ihtiyacımız var. Kısa vadede bakacak olursak son 9 ayda ÖTV indiriminin satışlara pozitif bir etkisi oldu. Geçen yılın Ağustos ayından itibaren yüzde 70’e varan daralma ÖTV’nin etkisiyle tamponlandı. Haziran sonuna kadar olan satışlar, tamponlanmış satışlardır.

Faizlerin düşmesi ve Kurların stabilize olması pazara olumlu etki edecektir

Kurların stabilize olması ve faizlerin düşmesi hem otomobil hem de ticari araç pazarını olumlu yönde etkileyecektir. Merkez bankasının son yaptığı açıklama ile enflasyon beklentisi yüzde 15’ten 13’e çekildi. Bu da önümüzdeki dönemde faizlerin buna paralel düşeceğinin bir sinyali diye anlamak istiyorum. Bunlar bankalar tarafından uygulamaya alındığında otomatikman finansman imkanını artıracaktır. Bunun da otomotiv de dahil olmak üzere tüm sektörlere pozitif bir yansıması olacaktır. inşaat sektöründe, kamu bankaları tarafından faizler 0,99 seviyesine kadar çekildi. Bu gibi uygulamalar tüm sektörlere paralel olarak uygulansa hepsi aynı anda canlanabilir.