Opel’in X ailesi, maceracı Mokka X, çok yönlü Crossland X ve dinamik Grandland X’ten oluşuyor. Üçlünün boyutları farklı olsa da ortak noktaları da var: çarpıcı off-road görünümü, yüksek oturma pozisyonu, ferah görüş alanı ve üstün teknolojileri. Tüm bu özellikler müşterilerinin ilgisini çekmiş görünüyor.

Avrupa genelinde Opel X modellerinin sağladığı güçle B SUV segmentinde lider konuma yerleşti. Opel’i tercih eden müşterilerin yüzde 25’i X ailesinden bir modeli satın aldı. Alman Otomobil üreticisi PACE! planı doğrultusunda 2021 yılında satışlarının yüzde 40’ını bu karlı segmentten elde etmeyi amaçlıyor.

Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik “Mevcut satış adetlerimiz Avrupa genelinde artan SUV talebine X ailemizin tam karşılık verdiğini gösteriyor. Üç modelimizde birbirinden net şekilde ayrılsa da, her model müşterilerimizin markamızı tercih etmesini sağlayan temel Opel özelliklerine sahip” dedi.

Opel Mokka X: Ailenin İlk Üyesi

Opel X ailesinin hikayesi 2012 yılında Mokka’nın pazara sunulması ile başladı. Opel’in B SUV segmentine girişini sağlayan model satışa sunulduğu günden itibaren yoğun ilgi ile karşılandı. Günümüzde kadar Avrupa genelinde 900 bin satış adetine ulaştı. Tüm X ailesi üyelerinde olduğu gibi Mokka X de sunduğu üstün teknolojileri ile dikkat çekiyor. Adaptif Full LED Farlar, Takip mesafesi uyarı sistemi, Ön çarpışma uyarı sistemi, şerit ihlal uyarı sistemi ve AGR sertifikalı ergonomik koltuklar bunlardan sadece birkaçı. 

Maceracı görünümüne uyumlu şekilde Mokka X opsiyonel olarak akıllı dört çeker sistemi ile birlikte sunuluyor. Sistem, anlık olarak ön ve arka aks arasında gücü 100’e 0 ya da 50’ye 50 olarak dağıtabiliyor. Sistem kalkışlarda kaymaları engellemek için ilk hareket anında da aktif hale geliyor. Sürücü debriaja bastığında sistem devreye girerken, yola çıktıktan sonra verimlilik için tüm gücü ön tekerleklere iletmeye başlıyor. Bu noktadan itibaren sadece ıslak ya da kaygan bir zemin tespit edildiğinde dört çeker sistemi devreye giriyor.

Ülkemizde 1.4 litre 140 hp benzinli ve 1.6 litre 136 hp dizel motor seçenekleri ile sunulan Mokka X’in başlangıç fiyatı ise 130 bin 900 TL.

Crossland X: Çok Yönlü ve Ferah 

Crossland X Opel SUV ailesinin en küçük üyesi. Meriva’nın yerini alan yeni model, fonksiyonellik ve ferahlığı bir arada sunuyor. Günümüze kadar Avrupa genelinde 125 bin adet sipariş almayı başaran Crossland X’in öne çıkan teknolojik yenilikleri arasında ise, sürücünün gözünü yoldan ayırmadan sürüş yapmasına imkan sağlayan Head up display, 180 derece panaromik geri görüş kamerası, Ön çarpışma uyarı sistemi ve sürücü yorgunluk tespit sistemi bulunuyor. Crossland X sunduğu tüm güvenlik özellikleri sayesinde 2017 yılında Euro NCAP tarafından sınıfının en güvenli modeli seçildi.

Ön tarafta seyahat edenler, Opel’in ödüllü ve AGR sertifikalı koltuklarına sahip olabiliyorlar. Opel B SUV segmentinde sertifikalı ergonomik koltukları sunan tek marka olmayı sürdürüyor. Yolcu yaşam alanındaki geniş saklama seçeneklerinin yanı sıra, Crossland X koltukları katlamadan 520 litreye kadar artırılabilen bagaj kapasitesi de sunuyor. 150 mm ileri geri kaydırılabilen arka koltukları sayesinde ihtiyaca uygun şekilde daha fazla diz mesafesi ya da daha fazla bagaj alanı sağlayabiliyor. Ayrıca akıllı telefonlarını kablosuz olarak şarj etmek isteyen Crossland X sürücüleri opsiyonel olarak kablosuz sarj sistemini de alabiliyor.

Ülkemizde 1.2 litre 110 hp benzinli ve 1.6 litre 102 hp dizel motor seçenekleri ile sunulan Crossland X’in başlangıç fiyatı ise 124 bin 900 TL. 

Grandland X: Ailenin Büyük Abisi 

Opel X ailesine en son katılan üyesi Grandland X aynı zamanda da ailenin en büyüğü. 2017 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldıktan sonra satışa sunulan kompakt SUV modeli, şimdiden Avrupa genelinde 85 bin adetlik satış yakalamayı başardı. Geniş ve zarif görünümü kadar dinamik sürüşü ile de öne çıkan Grandland X, zemin şartları ne olursa olsun güvenli ve keyifli sürüş vaat ediyor. Opsiyonel olarak sunulan IntelliGrip antipatinaj sistemi ile yol şartları ve hava durumu ne olursa olsun etkin yol tutuşu sağlıyor.

Keyifli sürüş dinamiklerinin yanı sıra bu modelde sunulan otomatik cruise control, ön çarpışma uyarı sistemi ve 360 derece kuşbakışı kamera gibi üstün sürüş destek sistemleri de güvenli sürüşe katkı sağlıyor 

Opel SUV ailesinin üç modelinin bir ortak yönü de Eylül 2019’dan itibaren tüm araçlar için zorunlu tutulacak Euro 6d-TEMP emisyon standartlarına şimdiden hazır olması. Verimli ve çevreci motorları sayesinde Opel X ailesi üyelerinden birine sahip olanlar çevreye verdiği zararı en aza indirirken aynı zamanda da gelecekte yürürlüğe girebilecek şehir merkezine giriş yasaklarından da etkilenme riskinden kaçınacaklar. 

Bu amaçla Grandland X modelinde sunulmaya başlanan yeni 1.5 litrelik 130 hp güç ve 300 Nm tork sunan motor kilometre başı saldığı 110 gr. karbondioksit ile Euro 6d-TEMP koşullarını yerine getiriyor. Yeni 8 ileri tam otomatik şanzıman ile birleştirilen yeni motorun elde ettiği tüketim değerleri ise şu şekilde açıklandı: Şehir içi: 4.7 litre/100 km, şehir dışı: 4.0 litre/100 km, ortalama: 4.2 litre/100 km. 

Ülkemizde 1.2 litre 130 hp benzinli ve 1.5 litre 130 hp dizel motor seçenekleri ile sunulan Grandland X’in başlangıç fiyatı 201 bin 400 TL.

Opel X ailesinde sunduğu tüm motor şanzıman seçeneklerinde Euro 6d-TEMP emisyon standartlarına uyum göstermesi sadece bir başlangıç, 2020 yılında Opel’in Almanya’daki Eisenach fabrikasından ilk plug in hybrid Grandland X pazara sunulacak ve Alman Otomobil üreticisinin 2024 yılına kadar tüm modellerinde elektrikli seçenek sunma hedefinde önemli bir kilometre taşı olacak.

WLTP ve RDE: Daha Gerçekçi Tüketim ve Emisyon Ölçümleri

Euro 6d-TEMP emisyon kısıtlamalarının yanı sıra emisyon ve tüketim ölçümlerine getirilen yeniliklerle de otomotiv sektörü Opel’in şimdiden hazır olduğu önemli değişimler ile karşı karşıya. Gerçek tüketim koşullarını pek de yansıtmayan tüketim testi NEDC yerine 1 Eylül 2018’de tüm otomobiller için zorunlu olacak WLTP testi geliyor. Bu test NEDC gibi laboratuar ortamında gerçekleştirilmesine karşın test yapısı gerçek sürüşe daha uygun şekilde tasarlandı, böylece otomobil müşterilerine daha şeffaf ve isabetli tüketim verileri sunulması amaçlandı. WLTP daha dinamik, daha hızlı ve daha uzun sürede gerçekleştirilen bir test.

Ayrıca artık her motor-şanzıman kombinasyonu için hem baz model hem de en üst donanım seviyesinde test ediliyor. Böylece müşteriler donanımın tüketime etkisini de net şekilde görebiliyorlar. WLTP testi kaçınılmaz olarak tüketim ve emisyon test verilerini artırsa da bu veriler müşterilerin günlük hayata elde edeceği verileri gerçekçi şekilde yansıtacak.

WLTP testine emisyon değeri ölçümleri için RDE testi eşlik ediyor. Bu ölçümler için test edilecek otomobile taşınabilir emisyon ölçüm sistemi takılıyor ve kritik ölçümler gerçek zamanlı olarak yapılıyor. RDE testi sırasında yükseklik, yokuş aşağı, yokuş yukarı seyir ve otoban, şehir içi gibi yol şartları da dikkate alınıyor.

Emisyon ve tüketim ölçümlerinin ve sınırlamalarının önemli değişimler gösterdiği bu süreçte Opel, X ailesinin yanı sıra Avrupa genelinde sunduğu tüm diğer modellerinin 79 farklı motor-şanzıman seçeneğinde de tüm standartları karşılıyor ve geleceğe güvenle bakıyor.