OG: AutoClub hakkında genel bir bilgi verir misiniz? 

TY: AutoClub 2013 yılında kurulan 8 senelik bir firma. Alman, İngiliz Amerikalı birçok firmanın arasında “başarılı olabilir mi” diye hatta başarısız olacağı temennisiyle ortaya çıktı ama şuan sektörün bir numarası. Türkiye genelinde 75 bayisi var ve sürekli büyüyen bir yapı. Türk Telekom, Opet, arabam.com gibi birçok firmanın bu konudaki ana partneri pozisyonunda. Dolayısıyla hem kampanya çalışmaları, organizasyon çalışmaları, YouTube kanalı, Instagram vs derken her alanda çok aktif bir yapı oluştu. Kurulduğu günden bu yana Otomobil Sporları Federasyonu ‘TOSFED’in ana sponsoru. Bütün ralli, carting, pist vs yarışların hepsinde biz aktif olarak varız. Hemen hemen her alanda var olmaya çalışıyoruz. Zor bir iş biliyorum ama şuana kadar başarıyla yönettik. Bundan sonra da daha ileri gideceğiz. İşin zor kısmı bitti bizim için aslında. 

OG: “Çok büyük bir rekabet var mı sektörün içinde? 

TY: Var tabi. Türkiye pazarında ağırlıklı olan iki tane grup var. Biri yabancılar. Almanlar ve Amerikalılar ağırlıklı olarak buradalar. Çünkü onların arkasında ürün ve mal desteği var. Dünya çapında bir destek var. Ağırlıkla birde Türkiye’de merdiven altı pazarı var. Bu ikisinin arası çok fazla yok. Onlarla baş etmeye ya da onlarla savaşmaya çalışıyoruz. 

OG: Pandemi sürecinde ne oldu? 

 Pandeminin başladığı mart ayında biz Autoclub olarak senelerdir anlatmak istediğimiz göz ardı edilen otomobilin içindeki temizliği ve dezenfeksiyonun önemini anlatmaya başladık. Dezenfeksiyon paketi çıkardık. Bu arada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin taksilere yaptığı ücretsiz temizlik operasyonunun yüzde 90’a yakın büyük bir bölümü Autoclub’larda yapıldı. Taksilerin temizliği, dolmuşların temizliği dezenfeksiyon işlemini de biz yaptık. Bu bizi çok öne çıkarttı. Ve senelerdir anlatmak istediğimiz şey şuydu: evet otomobil dışı güzel temiz olmalı parlamalı cilalanmalı falan ama biz hep şunu anlattık. Burası pistte olabilir kötü de olabilir çizikte olabilir ama otomobilin içi temiz olmalı. Çünkü burası bizim yaşam alanımız. Hep bunu anlattık ama çok göz ardı ediliyordu. Ama örnekleriyle anlatıyorum ben. Evinizi maksimum 10 günde bir temizleyebilirsiniz bazısı her gün temizler ofis her gün temizlenir. Otomobil yıkamacıya gittiği zaman süpürülür. Ama sadece süpürmek yetmiyor. Çünkü hepsi tekstil aksam buranın ve virüsün bakterinin mikrobun çok kolay yaşayabildiği alanlar bunlar. Dolayısıyla sadece elektrik süpürgesiyle almak yetmiyor. Dezenfekte etmek lazım tabi ki.  Ama dezenfeksiyonun ne olduğu pek bilinmiyordu. Bir örnek daha verdim orada. Evinizin salonuyla tuvaletini aynı şekilde temizlemiyorsunuz. Tuvaleti daha özenle temizliyorsunuz. Çünkü tuvalette daha çok mikrop var ve dezenfekte etmek zorundayız orayı. “

 OG: Sektörün genelinde de arttığını düşünüyor musunuz? 

TY : Sektör olarak artması gerektiğini düşünüyorum ama ben bu konuda rakiplerimiz çok çalışmadığını görüyorum. Örnek vereyim biz pandemi sürecinde evden canlı yayın yaparken benim rakibim olan firmanın yöneticisi ekmek tarifi yapıyordu. O yüzden onların çok güçlendiğini söyleyemem. Özellikle AVM’lerin içerisindeki bayiler güç kaybetti. Çünkü AVM’lerin kapalı olduğu bir süreç yaşandı. Bizim bayi ağımızın yüzde 98’i AVM alanının dışında. 

OG: AVM’lerin içinde yer açmak akılcı mıydı?  

TY : Kuruluş noktasında doğru fakat AVM’lerin eksileri var. Birinci çok yüksek maliyetleri var. Çok yüksek kiralara sahip AVM’ler. Burayı atlamamak lazım. İkincisi bizim para kazanmamızdaki nokta araba yıkamak değil. Seramik kaplama, boya koruma gibi uzun süren işlemler. Yani en az 4 saat ile 1 gün arasında olması gereken işlemler. Ben olsam AVM’lere bu şartlarda bu maliyetlerde kurmak istemem. Rakiplerimizi takip ediyorum. Bizim kadar büyümediler. 

 OG: Türkiye’de otomobil sahibi insanların bu doğru bilince sahiplik oranı nedir?

 TY : Yüzde 5. Her 100 kullanıcıdan 95’i hala farkında değil. Biz kadın kullanıcılara da çok ulaşmaya çalıştık.  Kadınlar için otomobil temizliği erkek işi. O yüzden hiç bulaşmıyorlar. Aslında kadınlar daha titizdir. Ama çok ilgilenmiyorlar. Bunun nedeni Autoclub gibi yerlerin olmaması. Eski yıkama yerlerini aklınıza getirin. Bir kadının orada araba yıkatması çok mümkün değil maalesef. O yüzden AVM’ler çok tuttu. Kadın kullanıcı arabasını orada bıraktı. Araba temizlenirken ben alışverişimi yapayım. Ama orada iş bilinci yok. Kalite ne boyutta, nasıl yapılıyor. Bunlar çok araştırılmıyor. 

Türkiye’de bu sektörde bir eksiklik var mı? Yurt dışından farklı mı? 

Eksikli çok var, daha yeni başladı. Avrupa’da böyle yerler yok. İnsanlar gidip kendileri yapıyorlar araç temizliğini. Uygulama merkezi mantığı yok. Jetonla araç yıkama yerleri var. Bu Türkiye’ye özgü bir oluşum aslında. Benim amacım ne kadar otomobil kullanıcısının ve otomobil severin bu işten haberi var? Hala yıkama olarak addedilen bir iş bu. Biz arabayı yıkıyoruz ama yıkamacı değiliz. Carcare diyoruz ama bu işin Türkçe bir karşılığı yok. Otomobil dediğin zaman bakımda giriyor. Ama tamirci değiliz. Yenilemenin de karşılığı başka bir yere gidiyor. Detaylı temizlik derseniz arabanın dışı da var. Yani bir türlü o kavramın içi dolmadı. En basiti Türkiye’de bulunan ismi oto kuaför. Sevmedğim bir tabir. Ama oto kuaför en çok oturmuş isim. İçime sinerek kullanmıyorum. 

OG: Peki işin maddi boyutu ne ölçülerde?

TY: Türkiye’de 20 milyon adet araç var. Ayda bir kere yıkama üzerinden gidersek 5 dolardan hesapladığımız zaman yılda 1.2 milyar dolar ticaret hacmi var. Bunun içinde cam filmi, seramik kaplama, boya koruma, detaylı iç temizlik vs yok. Bu hacmin yüzde 99’lık bir kısmını merdiven altı yerler karşılıyor. Benzinliklerde ki ve merdiven altı yerlerdeki fırçalar boya üzerinde kılcal çizikler açar. Ve bu yerler tamamen kayıt dışı. Bizim bayilik için kriterlerimiz var. 600 metrekare yer olması lazım ki Türkiye’de dükkân bulmak çok zor. Devlet bu bu duruma el atsa kriterler getirse bu hacim kayıt dışı kalmaz. Bunun devlet tarafından bir sektör olduğu kabul edilip düzenlemesi lazım. Standartların sağlanıp bayi açılabilelim. Sağlasan bile açamıyorsun. Bunları aşabilsek bilinçlendirmek için yapılacak her şeye sahip oluruz. O zaman 75 değil belki 275 bayi olacak. 

OG: Bayilik sayısında bir hedefiniz var mı? 

TY: Bir rakam hedefimiz yok. Şuan iki büyük rakibimizin toplamından daha fazlayız. Biri Alman biri Amerikan iki tane markanın toplamından daha fazlayız. Aynı zamanda rakam olarak değil kalite anlamında da daha yukarıdayız rakiplerimizden. Bayi sayısı, iş kalitesi ve ciro olarak Türkiye lideriyiz.