ÖTV indirimi rasyonel değil
“ÖTV konusunda en güncel bilgiye Maliye Bakanlığı sahip, çünkü otomatik olarak görebiliyorlar.  yüzde kaçta araba ne kadar satıyor bizden daha iyi biliyorlar sonuçta. Şu anda da Türkiye’de belli bir talep var. O talep bu kadar hızlı devam ettiği müddetçe ÖTV indirimi, bir de ülkenin de mali bilançosunu düşündüğümüz zaman çok rasyonel gelmiyor açıkçası. Ama belli bir noktadan talep düşmeye başlayacak, o zaman konu değerlendirilebilir diye düşünüyorum. Bunu OSD Yönetim Kurulu’nda tartışmadık ama bu benim kişisel fikrim. Şu andaki ortamda biz gidip bir yandan mal yetiştirmezken, bir yandan da ÖTV’yi indirelim demek doğru gelmiyor bana.”
 
Türkiye’nin görünmeyen kıymetleri de var.
“Bizim çalıştığımız ekipler çok kuvvetli. Türk işçisi, Türk mühendisi… Çok değerli çalışma arkadaşları onlar. Hakikaten, yurt dışı ile kıyasladığınız zaman görünmeyen değerler bunlar. Bizdeki kadar bağlılığı yüksek olan yer yok denebilir. Burada üretim yapmak yalnızca 100 TL’lik aracı 95 liraya mal etme konusu değil. Hem insan hem de işçilik kalitesi burada önemli olan. Türkiye bu açıdan da çok zengin bir ülke.”
 
 
Serbest ticaret anlaşmalarına dikkat!
“Serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’de üretim yapanları en azından nötr yapması, zarara uğratmaması lazım. Hatta yapabiliyorsak artı avantajlar da sağlaması gerekiyor. Dış piyasalara açılmanın en önemli konularından bir tanesi bu.  Ülkeler arası serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’nin lehine olması gerekiyor. Meksika örneği bu konuda önemli. Meksika, dünyanın her tarafına ihracat yapabiliyor yönettiği serbest ticaret anlaşmaları sayesinde. Bu, bugün Ticaret Bakanlığı’nın da hükümetin de gündeminde. AB’ye de anlatmamız lazım, yani AB’nin Türkiye’yi de koruması lazım. Bir yandan enerjiden dolayı AB Türkiye’ye tekrar yakınlaşıyor. Çünkü güneş enerji hatları bizden geçecek. Bu dengeleri korumamız ve yeni pazarlarla ticaretin önünü açmamız lazım.”
 
Olay yalnızca “vergiyi azaltalım” konusu değil.
İşin içine çevre de enerji de verimlik de giriyor. Sanayici olarak olay yalnızca ÖTV’yi şuradan şuraya indirelim de daha fazla araba satalım konusu olmaktan çok, bütün ülke için farklı boyutları ile düşünülüp bakılması gereken bir şey bu. “
 
Türkiye’de uygulanan politikalarda hibrit desteklenmiyor
O da ayrı bir konu. Elektrikliler destekleniyor. En son çıkan ÖTV değişikliği de yalnızca elektrikli araçlara yönelik bir değişiklik oldu. Halbuki hibrit teknolojileri aslında bunun geçişi.
 
 
Oldukça yaşlı bir parkımız var
“Şimdi biz Türkiye’ye baktığımız zaman, bir kere Türkiye’deki otomobil parkının, ki aşağı yukarı 21,5 milyon gibi bir araç parkı var ülkede. Bunun yaşlarını görüyoruz. Otomobilde bizim ortalama yaşımız 13,6. Hafif ticari araçlarda 13,1. Ağır ticari araçlarda 17, traktörlerde 24,3. Dolayısıyla oldukça yaşlı bir parkımız var.  Şimdi bunu da ilk defa paylaşıyoruz. Şimdi biz bu parkı analiz ettiğimiz zaman. Çevre açısından, bu parkın yarattığı kirlilik hangi seviyelerde? Bir kere, parkın yarısı 11 yaştan büyük. Yarısı 11 yaştan küçük. 11 yaş nedir aslında? Euro4 dediğimiz homologasyon seviyesini, yani oradaki sıçramalı iyileştirmenin yapıldığı sene. Bunlar aslında ağırlıklı olarak 2000’den önceki araçlar. Bugün Türkiye’de 2000’den önce Türkiye’de dolaşan, ki araçların yüzde 50’si aşağı yukarı bu, çevre kirliliğinin yüzde 80’ini, yüzde 90’ını oluşturuyor. Bu çok önemli bir data ve Türkiye’de ilk defa paylaşılıyor. Bu tabii sorunu gösteriyor.”
 
İç Pazar potansiyelinin daha iyi bir şekilde ortaya çıkması lazım
“Bir kere çevre ve enerji verimliliği açısından Türkiye’deki bu 21,5 milyonluk araç parkının mutlaka gençleşmesi konusunda birtakım çalışmalar yapılması lazım. Yatırımların Türkiye’ye çekilmesi için teşviklerin yeterli olmadığını görüyoruz. Muhakkak Türkiye pazarının, iç pazarın potansiyelinin daha iyi bir şekilde ortaya çıkması lazım. İhraç pazarlarımızı çeşitlendirmemiz lazım. Bir de tabii ki, Türk Otomotiv Sanayii’nin rekabetçiliği için muhakkak bizim bütüncül politikalara ihtiyacımız var. Günlük sorunları çözmekle değil de daha uzun vadeli, bütüncül politikaları tarafların birlikte ortaya koyması lazım. Bu dönemi daha iyi, daha az zararlı geçirip bu sektörleri geleceğe daha iyi hazırlamak için…  “
 
 
KUTU1
TOGG, OSD üyesi olmadı henüz
 
Toplantıda TOGG konusunda da açıklamalar yapan Cengiz Eroldu TOGG’un henüz OSD üyesini olmadığını. Ama  muhakkak olacağını vurguladı.  “Şu aşamada başvuru yok.”
Diyen Eroldu: “TOGG da yerinde inceleme yapmamıza gerek olmayacaktır. Aslında çok da güzel bir araç oluyor. TOGG, Türkiye için iyi bir yatırım, inşallah başarılı olur. Çok büyük bir challenge. İnşallah yeni yatırımlar başarılı olur. Sonuçta biz otomotiv sanayii olarak; Türkiye’de yatırım yapan herkesin yanındayız. Bunlar önemli şeyler.” Açıklamasında bulundu.
 
KUTU 2
Yılın İlk Yarısında 15,5 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdi!
 
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Ocak-Haziran dönemine ait verileri açıkladı. Yılın ilk altı ayında otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2 artarak 649 bin 311 adet, otomobil üretimi ise yüzde 8 azalarak 382 bin 947 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 673 bin 991 adede ulaştı. Aynı dönemde toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 1,2 artarak 466 bin 995 adet olurken, otomobil ihracatı ise yüzde 9 azalarak 271 bin 54 adet oldu. Ocak-Haziran döneminde toplam pazar geçen yıla göre yüzde 9 azalarak 375 bin 683 adet düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde, otomobil pazarı yüzde 10 oranında daraldı ve 278 bin 282 adet oldu. Son 10 yıllık ortalamalara göre, ilk altı ayda toplam pazar yüzde 3, otomobil pazarı yüzde 4 arttı. Ağır ticari araç pazarı yüzde 10 oranında artarken, hafif ticari araç pazarı ise paralel seviyede gerçekleşti.