Özkök, yaptığı değerlendirmede, otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarının 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 1,6 büyüyerek 983 bin 720 seviyesine ulaşmasıyla bir rekorun daha kırılmasının sektörün gücünü gösterdiğini ifade etti. Sektör olarak 2015'teki 968 binlik rekorunun ardından 2016'ya başlarken biraz daha stabil bir yıl beklediklerini ancak 15 Temmuz darbe girişimi, döviz kurundaki artış, Suriye meselesi ve diğer gelişmeler üzerine pazarın 2015'in altında kalabileceğini düşündüklerini aktaran Özkök, yaşanan tüm olaylara rağmen özellikle kasım ve aralık aylarındaki performansla çok iyi bir seviye yakalandığını dile getirdi. Özkök, 2016'da üretimi 1,5 milyona çıkan otomotiv sektörünün ihracattaki payının 24 milyar 250 milyon dolar ile yüzde 17'ye yükseldiğine değinerek, "Sektörümüz üretim, ihracat ve iç pazarda rekor kırdı. İstihdamda çok iyi seviyedeyiz. Otomotiv bunca olumsuzluklara rağmen Türkiye'deki lokomotif sektördür. 2016'yı çok şükür iyi bir şekilde kapattık. Bu lokomotifin 2017'de de durmaması gerekiyor." dedi. Türkiye gibi güçlü bir ekonominin iç pazarının da kuvvetli olması gerektiğine işaret eden Özkök, "Biz neden sadece 1 milyonu hedefliyoruz da 1,5 milyona gitmek için uğraşmıyoruz? Vergi sistemi ya da teşvik uygulamaları gibi yapısal birtakım tedbirlerle 950 bin-1 milyon bandında sürekliliği sağlayabilmemiz lazım. Burada da devlet politikası en önemli konulardan bir tanesi." yorumunu yaptı. ÖTV ve kur artışının üst üste gelmesinin etkisinin ocak ayından itibaren görülmeye başladığını anlatan Özkök, şunları kaydetti:

"Yılın ilk 6 ayında biraz zorlanacağız gibi görünüyor. Eğer ÖTV aynı kalsaydı, kurların artışıyla beraber sektörde yüzde 3-5'ler seviyelerinde düşündüğümüz zamları aylara yayacaktık. Ancak kur artışının üstüne bir de şimdi yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkan bantta yüzde 3,5-4 ÖTV farkı ilave olacak. Diyelim ki daha önce araç 40 bin liranın altındaydı. Ama şimdi kurlar yüzünden aracın maliyeti 40 bin liranın üzerine çıktı. Kurlardaki bu yükseliş otomobilin çıplak fiyatını artırdığı için bu yüzde 45 bandının üzerine çıktı. Bandın üzerine çıktığınız zaman zaten ÖTV de katlamalı artmaya başlıyor. Normalde ÖTV önceki seviyesinde kalsaydı, aracın fiyatı kur kaynaklı yüzde 3 artacakken, yüzde 3,5'lik ÖTV farkıyla bu artış yüzde 6,5 olacak. ÖTV artışının kur artışı ile aynı döneme düşmesi bizim için gerçekten zorlayıcı bir sebep oluyor." Özkök, 2017 yılı için önceki yıla göre yüzde 10'luk daralmayla 875 bin seviyesinde bir otomotiv pazarı tahmini yaptıklarını ancak kurlardaki bu son gidişattan sonra büyük ihtimalle düşüşün yüzde 15 civarında olacağını ve pazarın 800-850 bin bandına doğru gerileyeceğini düşündüklerini anlattı.

YENİ BİRLİK GAZETESİNDEN ALINMIŞTIR