Peugeot kullanmak her zaman benzersiz bir deneyim olmuştur. Marka her zaman, sürülebilirliği artırmak için ürün ve teknolojiler geliştirme ve ayarlamada uzmanlığını gözler önüne sermiştir. Peugeot, sürüş keyfini daha da artırmak ve sürücülere yeni hisler yaşatmak için birkaç yıl önce otomobil kokpit tasarımı ile ilgili derinlemesine çalışmalar yapmaya karar verdi.

Peugeot yapmış olduğu kapsamlı araştırma ve geliştirme sürecinin ardından kompakt boyutlu direksiyon simidi, head-up display ve geniş dokunmatik ekrandan oluşan Peugeot i-Cockpit®’i lanse etti ve ürün gamında kullanıma sundu. Peugeot i-Cockpit®; 208, SUV 2008, 308, 308 SW, SUV 3008 ve Yeni SUV 5008 olmak üzere markanın ürün gamının neredeyse tamamında kullanılıyor. 2017 Avrupa’da Yılın Otomobili ödüllüPeugeot SUV 3008 ve Yeni Peugeot SUV 5008 modellerinde kullanılan en güncel sürüm Peugeot i-Cockpit®’te 12,3 inç büyüklüğünde yüksek çözünürlüklü dijital gösterge paneli kullanılıyor.

Yaklaşık dört milyon sürücü 2012 yılından bu yana Peugeot i-Cockpit® ile buluştu. Üstelik bu sadece bir başlangıç. Marka, Peugeot Instinct Concept ve duyarlı i-Cockpit® üzerinde yaptığı araştırmalarla otonom sürüşle birlikte ortaya çıkacak olan yeni kullanım konseptine uygun olarak kokpiti yeniden tanımlamaya devam ediyor. Bu nedenle, Peugeot i-Cockpit® ile donatılan bir otomobil kullanmak gelecekte de bağımlılık yaratan benzersiz bir deneyim olmaya devam edecek.

Peugeot Design Lab sahip olduğu bilgi birikimi ve deneyimi değerlendirerek yeni alanlarda yeni deneyimler kazanmak üzere tamamen farklı bir sektörde çalışmalar yapmaya başladı: yatçılık ve denizcilik. Söz konusu çalışmaların yansıması olarak Peugeot ve Beneteau bir işbirliğine gittiler. Her biri kendi alanının lideri olan bu iki Fransız markası sahip oldukları bilgi birikimi ve deneyimi birleştirerek yenilikçi bir çözüm geliştirdiler.

Beneteau yapmış olduğu çalışmalarla yatçılığın ihtiyacı olan sürüş, güvenlik ve konforla ilgili tüm verileri tek bir merkezde toplayan Advanced Monitoring System (AMS) adındaki teknolojiyi geliştirdi. Söz konusu sistemi daha da geliştiren Beneteau, ilk kez Gran Turismo 50’de kullanıma sunduğu Ship Control® teknolojisini geliştirdi.

Peugeot ve Beneteau markalarının işbirliği sonucu i-Cockpit® ve Ship Control® tek bir yapıda bir araya geldi ve bunun sonucu olarak Sea Drive Concept geliştirildi.

Sea Drive Concept’teki Peugeot i-Cockpit izleri ilk bakışta hemen hissediliyor. Tasarımı doğrudan otomobillerden alınan kompakt boyutlu direksiyon simidi kullanım kolaylığı sağlıyor. 17 inçlik büyüklüğünde dokunmatik gösterge paneli Ship Control® arayüzünü gösterirken, yatın elektronik fonksiyonlarına erişim imkanı tanıyor. Katlanan bir panel temel navigasyon bilgilerini kaptanın görüş alanına getiriyor. Direksiyonun her iki yanında bulunan ş tipi düğmeler ise temel fonksiyonlara erişim sağlıyor.

Peugeot deneyimi kendini GT donanım seviyesini esas alan kontrast dikişli napa deri, krom aplikasyonlar ve benzeri detaylarla kokpitteki kalite ve malzeme seçimlerinde de kendini gösteriyor.

Ship Control® arayüzü; aydınlatma, iklimlendirme, navigasyon, batarya seviyesi, yakıt seviyesi, elektrik yönetimi, pompa yönetimi, ses sistemi ve motor olmak üzere tüm gerekli olan bilgileri bir araya topluyor. Arayüze yerel olarak birkaç tablet bağlanabiliyorve böylece mürettebatın her bir üyesi tüm işlevlere erişim sağlayabiliyor.

Peugeot Design Lab tarafından geliştirilen Sea Drive Concept hızlı bir değişim içinde olan yatçılık sektörüne tamamen yeni bir yaklaşım kazandırıyor. Sea Drive Concept yakın kokpit tasarımına tamamen yeni boyut kazandırırken, aynı zamanda yat sektörünün geleceğine de yön veriyor.