1 Aralık 2021 yılında Renault Group adında bir şirket kuruldu. CEO olarak da uzun yıllar Renault’da görev yapan Hakan Doğu getirildi. Önemli bir iş geçmişine sahip olan Hakan Doğu göreve başlayınca otomotiv gazetecileri olarak çoğumuz heyecanlandı. Yeni bir oluşum olan Türk iştiraki Renault Group Türkiye’yi ve CEO’su Hakan Doğu’yu çok merak ediyorduk. Bu nedenle Oyak Renault ve Renault Group’un PR ajansı Unite’den 14 Ocak 2021’de  Hakan beyle bir grup gazetecinin birlikte toplantı yapılacağı davet gelince memnun olmuştuk. Toplantı Cuma günü yapılacaktı ama meslektaşımız Emre Özpeynirci Gazete Pencere’deki Pazartesi günkü sayfasında Hakan Doğu ile yaptığı özel röportaj yayınlanınca bir “iletişim kazası” oldu. Ben dahil o toplantıya davetli bazı arkadaşlar bu duruma doğal olarak tepki gösterdik. Cuma günü ilk kez basın karşısına çıkacak olan bir CEO, Pazartesi günü çıkacak olan bir gazeteye röportaj vermesi her şeyden önce etik değildi. Burada gazeteci meslektaşımızı eleştirmedim. Ben olsam ben de aynısını  yapardım. Ama Hakan Doğu’nun da PR şirketinin de yapmaması lazımdı. Ama önce Hakan Doğu’nun, hadi o bilmiyor diyelim Unite’deki yöneticilerin buna izin vermemesi gerekiyordu. Ben bu durumun saçmalığını Unite yöneticisi Ercüment Şener’e sorduğumda bana “Abi büyük resme bak” dedi. Ben de büyük resme bakmak üzere telefonu kapattım. Hala arıyorum büyük resmi bulamadım. Sonra ben dahil hemen hemen tüm davetli gazeteciler bu davete katılmayacaklarını belirttiler. Daha sonra pişkin pişkin “Hakan beyin çok acil Fransa’ya gitmesi gerektiğinden toplantı iptal oldu. Daha sonra başka bir tarih bildireceğiz” mesajı geldi.  Bu mesaj geldiğinde tarihler 12 Ocak 2022’yi gösteriyordu. Bir seneden fazla zaman geçti o zaman belirlenemedi. Neyse o tarihten bu tarihe kadar Hakan Doğu Türkiye’de gazetecilerin karşısına çıkıp da Renault Group niye kuruldu, işlevi ne olacak diye anlatmadı. Sonra klasik “yeni maceralara yelken açacağı”na dair istifa haberi geldi. İlginçtir ki benim 2 haftaki köşe yazımın dışında hiçbir otomotiv gazetecisi Hakan Doğu’nun istifa nedenlerini ne ona, ne de çevresindekilere sordu. Kimse bu bence önemli istifayı sorgulamadı. Neden istifa ettiğini daha doğru bir değişle istifaya mecbur bırakıldığını sadece ben yazdım. Daha birçok konuyu yine benim yazdığım gibi. Hiçbir meslektaşımı bu nedenle sorgulamıyorum. Ama şaşırmıyor da değilim.
Neyse, konumuza dönelim. Geçtiğimiz hafta Hakan Doğu ile ilgili “ne öğrenebildiysem” onları yazdım. Büyük bir ilgi gördü yazı. İsimli isimsiz bir çok kişi geri bildirimde bulundu. Hakan Doğu hakkında gelen bildirimlerin ortak noktası Doğu hakkında “kibir ve ego” söyleminde birleşiyordu. Hiç tanımadığım için yorum yapamayacağım. 1-2 yılı bulan görevi boyunca Renault Group’daki görevinde n yaptığını, ne yapacağını anlatmadı. Anlatamadan da ayrıldı gitti.
Bütün bu özeti Renault Group Türkiye CEO’su olarak atanan Sn. Jan Ptacek için yazdım. Birincisi Hakan Doğu’nun iletişim yanlışlarını yapmasın diye.
İkincisi biz otomotiv gazetecilerini karşısına alıp Renault Group’u anlatsın diye.
Aynı PR şirketi ile ilerleyecekse tedbirlerini alsın diye.
PR şirketinin art niyetli tercihlerini sorgulasın diye.
Hakan Doğu’nun “hatır için” dizayn ettiği iletişim departmanını sorgulasın diye
Oyak Renault’nun iletişim departmanındaki değişiklikleri ve nedenlerini araştırsın diye…
Bu arada Jan Ptacek’e yeni görevinde başarılar diliyorum.  Umarım israrla ve cesaretle yazdığım bu yazılar Jan Ptacek’te bir yanıt bulur.
Tofaş ve Stellantis üzerine…
Tofaş satılacak mı diye düşünürken, bu soruları Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu’ya sorarken Eroldu hep “Bekleyin güzel şeyler olacak” diyordu. Ve kimsenin aklının ucundan bile geçmeyen koca Stellantis’i Tofaş aldı. Koç Grubu böylece Türkiye otomotiv pazarının neredeyse yarısına (yaklaşık yüzde 42) hakim hale geldi.  Bu çok bir güç, çok büyük bir avantaj. Uzun zamandır “atıl bir şekilde” durduğuna inandığımız Tofaş Türk otomotiv tarihinin belki de en büyük işbirliğini, satın almayı gerçekleştirdi. Çark nasıl işleyecek, bu sinerji neler doğuracak hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Stellantis, PSA grubunu almış, satış, iletişim ve pazarlama konularında  yoluna başarılı bir şekilde devam ederken  Tofaş faktörü dengeleri nasıl değiştirecek merak ediliyor. İşte bütün bunlar için otomotiv basının karşısına ne zaman geçilecek merakla bekliyorum.