YB: Önce kısaca SEAT ve CUPRA açısından kısa bir 2021 yılı 7 aylık değerlendirmesini yapar mısınız?
 
-Genel olarak otomotiv sektörü, birçok faktörün çok kısa sürede olumlu veya olumsuz etkileyebildiği bir yapıya sahip. Bu etkenlerin arasında ekonomik gelişmelerden tutun da bölgesel olaylara kadar birçok faktör sayılabilir. Yaklaşık son iki yıldır bunların arasına bir de pandemi süreci dahil oldu. Ve uzun bir süredir, sadece otomotiv değil, birçok sektör bu belirsizliğin gölgesinde ilerlemeye gayret gösteriyor. Böyle bir ortamda girdiğimiz 2021 yılında SEAT ve yeni markamız CUPRA olarak, hedeflerimizi bu öngörüler ve değerlendirmelere göre belirledik.
Her ne kadar sektörün genelini etkileyen yarı iletken ve çip tedarikindeki problemler bazı modellerimizin üretimini etkilese de stratejimize bağlı kalarak iyi bir rotada olduğumuzu söyleyebilirim.
2021 Ocak-Temmuz döneminde SEAT markamız satışlarında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 44’lük bir artış elde etti. Türkiye binek otomobil pazarının aynı dönemde yakaladığı yüzde 27’lik artışı dikkate aldığımızda, SEAT markası olarak başarılı olduğumuzu söylemek mümkün. Henüz çok yeni bir marka olan CUPRA ise Nisan-Temmuz döneminde 89 adetlik bir satış gerçekleştirdi. CUPRA Formentor modeline tüketici talebi çok yüksek olmasına rağmen çip krizi sebebiyle araç tedarikinde sıkıntılar yaşadık ve bu satışlarımızı etkiledi.
 
YB: 2020 yılı SEAT için iyi denebilecek rakamlarla kapanmıştı, 2021'de geçen yıl % 1,9 olan pazar payınızı nerelerde görüyorsunuz? Sanırım yaklaşık 12 bin adetlik bir satış gerçekleştirmiştiniz. Bu yıl için rakam verebilir misiniz?
 
-Geçen yıl, kimsenin öngöremediği küresel bir sorunu hep birlikte yaşadık. Ve Yeni Normal denilen bir kavramla tanıştık. Elbette gerek Doğuş Otomotiv, gerekse SEAT  çok hızlı bir refleks gösterdi ve yeni normale uyum sağladık.   Bunun sonucunda da 11 bin 551 adetlik bir satış gerçekleştirerek % 1,9’luk bir pazar payı yakaladık. Bu rakam, bize göre, pandemi döneminde başarılı bir sonuç oldu. Bu yılın ilk 7 ayı itibarıyla bulunduğumuz noktaya bakarsak, geçen yılın aynı döneminde % 2,22 olan pazar payımızı, % 2,52’ye çıkardığımızı görüyoruz. Öncelikli hedefimiz bu ulaştığımız pazar payını korumak.
 

 
YB: SEAT SUV Ailesi her yıl genişliyor. SUV modellerinizin performansını nasıl buluyorsunuz? SUV pazarında çok büyük bir rekabet var. SEAT olarak siz bu rekabette markanızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu çerçevede SEAT müşteri profili değişiklik gösteriyor mu?
 
-SEAT markasının tarihine baktığımızda sadece markaya değil otomotiv dünyasına da ismini kabul ettirmiş iki model görüyorduk; Ibiza ve Leon… Ancak yıllar 2016’yı gösterdiğinde üçüncü bir eklendi. Markanın tarihteki en önemli adımlarından biri atıldı ve SEAT SUV pazarındaki en iddialı modellerden birini pazara sundu; Ateca. Marka stratejisi paralelinde atılan bu adım sonrasında kompakt SUV segmentinin temsilcisi Arona’yı ve en yeni olarak da büyük SUV sınıfı temsilcisi Tarraco’yu ürün gamımıza ekleyerek SUV ailemizi genişletmiş bulunuyoruz.
 Hali hazırda Ateca modelimizi bildiğiniz üzere 2020 yılının son döneminde makyajlı haliyle tüketicilerimizin beğenisine sunduk. Tarraco modelimiz de bu yılın ikinci çeyreğinde (Nisan ayında) satışa sunuldu. Geçtiğimiz günlerde de Arona modelimizin makyajlı hali müşterilerimizle buluştu. Dolayısıyla üç modelimiz de genç ve dinamik… SEAT’ın sadece SUV modellerinin değil, ürün gamında yer alan tüm modellerinin tüketicilerimiz tarafından son derece beğeniyle karşılandığını düşünüyorum.
SEAT markasının DNA’sını yansıtan, Akdeniz’e özgü sportifliği, dinamikliği ve tasarımıyla etkileyici bu modeller aynı zamanda, teknoloji, yardımcı sürüş asistanları, bağlanabilirlik gibi birçok özelliğiyle de beğeni topluyor.  Dolayısıyla her üç SUV modelimiz, kendi sınıflarında iddialılar ve bu iddialarını da her geçen gün artıyorlar.  SUV modellerimizin ve hatta diğer tüm modellerimizin müşteri profili değişkenlik gösterebiliyor elbette. Biz SEAT olarak herkese uygun bir model sunmaya gayret gösteriyoruz. Ancak SUV modellerimiz özelinde bilgi verecek olursak, önemli bir kadın kitlemiz var. Arona ve Ateca’da kadınların ilgisi oldukça iyi. Yine aynı şekilde, dinamik, sportif yaşamayı seven, ailece gezmeyi seven kişilerin de tercihi olduğumuzu görüyoruz.
*
 
YB: Leon modeliniz markanın amiral gemisi denebilir. 2020 ve özellikle de 2021 yılı satışlarınızı bu model özelinde değerlendirir misiniz?
 
Evet, biraz önce de belirttiğim gibi sadece SEAT markasının değil otomotiv dünyasının en önemli modellerinden biri Leon.  Pandemi nedeniyle Türkiye’de satışa sunma planlarımız biraz gecikse de beklendiğine değdiğini düşünüyorum.  Leon tasarımıyla her dönem dikkatleri üzerine çekmeyi başaran bir model. Yeni Leon da aldığımız tepkilere ve yorumlara baktığımızda, bunu devam ettiriyor gibi görünüyor. Yılın hemen başında satışa sunduğumuz Yeni Leon, Ocak-Temmuz 2021 döneminde 1.779 adetlik bir satış rakamına ulaştı. Bu da toplam satışlarımızın % 20,4’üne karşılık geliyor. 2020 yılına baktığımızda ise, SEAT Leon 5 bin 689 adetlik bir satış rakamıyla A HB sınıfında % 13,69’luk pazar payıyla, sınıfının en çok satan üçüncü modeli konumunda.  
 
YB: 2021'de hemen hemen her ay yeni bir model sunuyorsunuz. Bu arada 2. markanınz CUPRA da Formentor modeli ile ses getirdi. CUPRA markanız hakkında neler söyleyeceksiniz? Bu yıl ve önümüzdeki yıl için satış hedefleriniz neler olacak?
 
-SEAT olarak şu an son derece yeni bir ürün gamımız var doğru. Aslına bakarsanız, SEAT’ın genel anlamdaki stratejisi de bu yönde. Geliştirmeler ve yenilikler bu doğrultuda yapılıyor. Ve biz de Türkiye olarak, yeni her modeli tüketicilerimize ulaştırma gayreti içerisindeyiz. Mümkün olduğunca her yeniliği zamanında ülkemize getirmeye önem veriyoruz. Bunlardan biri de CUPRA markası. SEAT markamızla birlikte anılan, ancak bir süre önce bağımsız bir marka haline gelen CUPRA’yi Nisan ayında Türkiye pazarına sunduk. Markanın ortaya çıkış felsefesinin altında kalite, sürüş ve performans yatıyor. Bu felsefe otomobilin en ince detaylarında bile kendisini hissettiriyor.  CUPRA’yı ilk etapta İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da toplam 5 satış noktasında satışa sunduk. Doğuş Oto Maslak, Avek Tekstilkent, Vosmer İzmir, Doğuş Oto Çankaya ve Doğuş Oto Bursa’daki SEAT showroomları içerisinde oluşturulan özel bölümlerde müşterilerin beğenisine sunuyoruz.
 İlk olarak tamamen CUPRA markası için geliştirilmiş ilk model olan Formentor’u Türkiye’deki otomobil severlerle buluşturduk. Ayrıca CUPRA Ateca ve CUPRA Leon modellerini de özel sipariş ile satışa sunuyoruz.
 
 
YB: ÖTV baremleri düzenlendi ama şimdi de çip krizi nedeniyle araç yok. Siz SEAT olarak ÖTV barem düzenlenmesinden nasıl etkilendiniz? Çip sorunundan dolayı siz de araç getirmekte zorlanıyor musunuz?
 
-Çip sorunu, tüm dünyada otomotiv üreticilerinin yaşadığı ve öyle sanıyorum ki önümüzdeki dönemde de bir süre daha yaşamaya devam edeceği bir sorun.
SEAT da bundan etkileniyor. Özellikle Türkiye pazarında satışa sunduğumuz modellerimizden Leon ve Formentor çip sorunundan daha fazla etkilenen modellerimiz. Üreticimiz ile bu açığı kapamak için diğer modellerdeki üretimimizi artırarak bu süreçte pazar payımızı artırmayı başardık.   ÖTV baremleri konusunda ise bizim bu yeni düzenlemeye tabi olan modellerimiz var; Leon, ve Arona… Düzenlemenin yürürlüğe girmesini takiben, doğal bir sonuç olarak taleplerde ciddi bir artış oldu. Bu da kısmi olarak ürün tedarikinde sıkıntı yarattı. Ancak, üreticimizle çok sık görüşmeler halindeyiz ve mümkün olan en kısa sürede talepleri karşılama noktasında çözümler geliştiriyoruz.
 
 
Dijital AUTO SHOW’a katılmaktan çok heyecanlıyız!
 
YB: Son olarak da 2021 genel pazarın hangi rakamlardan kapanacağını ön görüyorsunuz? Önümüzdeki ay gerçekleşecek olan dijital Auto Show'a katılıyor musunuz? Konuyla ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
 
Yılsonunda 775 bin civarında bir toplam pazar gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Ancak elbette, bahsettiğimiz çip krizinin etkisinin artırmadığını düşünerek bu tahminde bulunabiliyoruz. Bu krizin etkisini artırması durumunda arz tarafında yaşanabilecek her aksaklık, ister istemez satışlara yansıyacaktır. Auto Show ile ilgili olarak ise, ilk kez dijital ortamda gerçekleşecek bu fuarda biz de müşterilerimizle buluşacağız. Fuar organizasyonlarının, markaların müşterileriyle buluşabilme, onları dinleyebilme ve hizmetleri/ürünleriyle ilgili detaylı bilgi verme fırsatı bulduğu platformlar olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu gibi fırsatları da elimizden geldiği kadarıyla değerlendirmeye çalışıyoruz. Pandemi sırasında hayata geçirdiğimiz online hizmetlerimizi de düşünecek olursak, bu dijital fuar süresince, SEAT olarak müşterilerimizle bir araya gelebilecek alt yapımız mevcut.
O yüzden, bu ilk dijital fuara katılmaktan heyecanlı ve mutluyuz.