Alper Kanca: “Daha önceki senelere baktığımızda 2019, özellikle Avrupa’daki yavaşlamanın hissedildiği bir sene oldu. Yurt içi satışlarda sene sonuna doğru bir yükselme başladı. 2020’ye de yine en iyi sene olacak diye başlamadık. Çünkü, Türkiye kendi başına belirleyici bir oyuncu değil. Üretim açısından Avrupa’ya yüksek derecede bağımlı bir ülkeyiz. İhracatımızın yüksek çoğunluğunu buraya gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla Avrupa’da olan bitenler bizleri yakından etkiliyor. 2020, Avrupa’da da yüksek pazar veya üretim rakamları beklenmiyordu. Bunda, genel ekonomik sıkıntılar, üreticilerin elektrikli araçlara yönelmeleri gibi birçok sebep vardı. Ama yine de üretim adetleri normal seyrinde devam ediyordu. Sonrasında malum Wuhan’da başlayan ve Çin’de ekonomik resesyona sebep olan salgın gündemimize girdi. Hatta bir ara Çin’deki bu kriz, Türkiye’nin avantajına olur mu? diye düşünmüştük. Avrupa’daki birçok ana sanayi Çin’den ürün alamamaya başlayınca Türkiye’ye bir yönelme oldu. Avrupalı üreticiler, Çin’den alamadıkları tedarik parçalarını Türkiye’ye sormaya başladılar. Sonrasında “Kapasiteniz var mı?” , “Sizlere yeni bir parça versek bunu üretir misiniz?” dediler. Bu anlamda, rüzgâr bizden yana olmuş gibiydi. Sonrasında, salgının Avrupa’ya da sıçramasıyla işler bozulmaya başladı, üretim ve satışlar durma noktasına geldi. Avrupa’da hiç kimsenin, hiçbir fabrikanın düzgün düşünülmüş bir salgın ile mücadele planı yoktu. Herkes, önce bir iki hafta kapatalım ve sonra bir daha düşünelim gibi bir süreç izlediler. Sadece ana sanayiler değil, Avrupa’daki hükümetler de iyi yönetemediler bu süreci.  Türkiye’deki seyri hep beraber izledik. Bu dönemde, Avrupa’daki talepler durdu. Ana sanayi ve tedarik sanayi tarafında direnenler, üretime ara vermemeye çalışanlar oldu. Sonra bir baktılar ki, depolarında mal koyacak yer yok. Çünkü müşteri mal almıyor artık. Müşteri mal almadıktan sonra, üretmenin de bir anlamı yok. Dolayısıyla bugünlere geldik. Üretim açısından artık çarkların yeniden dönmeye başlayacağını düşünüyoruz. “

Türk firmaları, İtalyan veya Fransızlara göre bu işi daha iyi yönettiler

Alper Kanca: “Bu krizden en çok etkilenen sektörlerden biri otomotiv sanayi. Biz TAYSAD olarak bu krizin ayak seslerini önceden hissettik. Türkiye’deki ilk vaka açıklanmadan bir gün önce, üyelerimize salgın ile ilgili uluslararası bir raporla “kriz geliyor, dikkatli olun” dedik. Bundan sonra konuşacağımız konu ise gelecekte ne yapacağımız. Türk firmaları, İtalyan veya Fransızlara göre bu işi daha iyi yönettiler. İşler açıldıktan sonra da otomotiv sektörü olarak çok iyi bir sınav vereceğimizi düşünüyorum. İşler açılıyor mu? Evet, açılıyor. Açılmak da zorunda aslında. Çünkü, olabilecek en dip noktaya geldi. Peki, nasıl? Bu birden olmayacak. Yavaş yavaş, adım adım ilerleyecek. Ana sanayi firmaları fabrikalarını açacaklar. Mümkün olduğunca kesintisiz çalışmak isteyecekler. Bu arada, satış piyasasını gözlemleyecekler. Tüketici araç almaya hevesli mi? Bunu görecekler. Kapasitelerini buna göre ayarlayacaklar.”