Yeni Audi A6 Avant’ın agresif eğimli arka kısmı bagaj kapasitesinden ödün verilmeden tasarlanmış ve dış tasarım yöneticisi Helmut Jung’a göre firmanın model için ayrı bir station versiyon çıkartma ihtiyacını ortadan kaldırmış.

Bu ifade Audi’nin hem pratikliği hem de görünümüyle müşterileri cezbedecek bir otomobil yarattığına inandığını kanıtlıyor. Jung, bunu “Bu her iki cephede de kullanıcıyı tatmin eden bir otomobil. Genelde tavandan bagaja bu kadar dramatik bir eğim bagaj kapasitesinden ödün verilmesine neden olur ancak otomobilin boyunun uzatılması ve akıllıca tasarım sayesinde biz bu sorunun üstesinden geldik.” sözleriyle anlatıyor.

A6 Avant’ın bagaj kapasitesi arka koltuklar katlandığında 565 litreden 1680 litreye çıkartılabiliyor. Koltuklar tek tuşla neredeyse dümdüz olacak şekilde yatırılabiliyor. Ayrıca, opsiyonel bir özellikle bagaj kapağı tamponun altına yapılan hafif bir ayak hareketiyle açılabiliyor.

Bagaj kapasitesi otomobilin önceye göre 12 mm daha uzun olmasından da faydalanmış. Bagaj artık 27 mm daha uzun, ayrıca kabin alanı da genişletilmiş. Tüm kabinde dirsek mesafesi, arka kısımda ise diz mesafesi artmış.

A6’nın sedan versiyonuyla olduğu gibi, Jung yeni modelin de stilinde Audi Quattro’dan ilham aldıklarını, bunun özellikle kabartılmış tekerlek kemerlerinde görüldüğünü belirtiyor: “Tasarım Quattro ruhunu yansıtmalı, ayrıca zamansız görünmeli. Sadece şimdi değil, 10 yıl sonra bile iyi görünecek otomobiller yaratmaya çalışıyoruz.”

 

Öte yandan, A6 Avant iç kabin ve teknoloji bakımından sedan tarafından çizilen temaları devam ettiriyor. Audi’nin yeni MMI ve ses kontrol sistemleri bunlar arasında. Dört çekişli sürüş sistemi de yüksek hızlarda stabiliteyi artırıyor ve beş metre uzunluğundaki otomobilin dönüş çemberini 11.1 metreye indiriyor, bu da önceki modelden 1 metre daha az.