​Bunun altında da skandalın kendilerine sıçrama olasılığının yüksek olması yatıyor. Türkiye’de ise Volkswagen Grubu’na bağlı tüm markaların distribütörü olan Doğuş Otomotiv’den henüz resmi hiç bir açıklama yapılmadı. Sessizliklerini koruyorlar. Hem Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu’na hem de Volkswagen Binek Araç Genel Müdürü Vedat Uygun’a gelişmeleri sordum ve ikisinin de cevabı, “Bu konuda tek açıklama yetkisine sahip kurum Volkswagen AG” cevabını aldım. Dolayısıyla Türkiye’deotomobil satışlarında açık ara lider olan Volkswagen’in durumunun yaşanan skandal sonrası ne olacağı belirsizliğini koruyor. Ancak gerek toplam satışlarda 2 litre dizelin payının düşük olması gerekse Türkiye’de emisyon oranlarına ilişkin kuralların Avrupa ve Amerika’daki kadar sert olmaması,  Doğuş Otomotiv’in bu skandaldan çok etkilenmeyeceğini gösteriyor. Bu konudaki en büyük sıkıntıları imaj kaybı olabilir. Tüketici tüm dünyada çalkalanan bu skandal sonrası Volkswagen tercihinden vazgeçebilir, bu da satışları düşürebilir. Bu konuda bekleyip göreceğiz.

AVANTAJ ELDE ETMEYİZ

Volkswagen’in dünyadaki en büyük rakibi olan ve bu yılın ilk yarısında toplam satışlarda geçtiği Japon Toyota yönetimi de konuyla ilgili bir yorum yapmadı. Bu konuyu sorduğum Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt,  “Bu konu hakkında hem Toyota olarak hem de kişisel olarak yorum yapmayı doğru bulmuyorum.  Biz Toyota olarak hiçbir zaman rakiplerimizin hataları ve zayıf yönleri üzerinden, ya da yaşadıkları herhangi bir olumsuz durumdan avantaj elde edecek stratejiler ve politikalar geliştirmemekteyiz. Bunu kurum kültürümüze, hani tırnak içinde söylemek gerekirse ‘aile terbiyemize’ uygun bulmuyoruz”  yorumunu yaptı.

EMRE ÖZPEYNİRCİ-HURRİYET

Etiketler: ali haydar bozkurt   toyota   vw