acelik @ otomobilgazetesi.com

20 yılı aşkın bir süredir www.otomobilgazetesi.com sitesini yönetiyorum. Türkiye’nin ilk otomotiv haber içerikli sitesi denebilir. Önceleri rahmetli Ufuk Güldemir’in yönettiği habertürk.com’a öykünerek yola çıktık. Orada ilk başlarda bizi yakından ilgilendiren medya haberleri, daha doğrusu “dedikodu-haber”leri vardı. Biz de “lansmanda olanlar”, “hangi lansmana kimler gitti”, “fuara hangi marka hangi gazetecileri götürecek”, “dergi satış rakamları” ve özellikle de sektör içindeki markalardaki işten çıkmalar veya yeni işe başlamaları haber yaparak başladık. Başlarda bir nevi “iç yazışmalar” gibiydi. Otomotiv sektöründe çalışan hemen hemen herkesin  işe gelir gelmez baktığı internet sitesi olmuştuk. Tabi bu “sorumlulukla” tüketici haberlerinden çok sektör haberlerine ağırlık veriyorduk. Sonra dengelemeye başladık her yıl içeriğimizi, altyapımızı ve görsel görüntümüzü değiştirmeye, çağa ayak uydurmaya gayret ettik. Şimdi onlarca rakibimiz var. Her geçen gün trafiğimiz artıyor. Hele içinde bulunduğumuz şartlarda evde geçen hayatlarda daha çok tıklanıyoruz. Ve hala sektörün sabahları ilk baktığı internet sitesiyiz…
Sonra dijital dergi dönemi başladı… Orada da ilk olmasak da ilk üç dijital aylık dergiden biri olan OTODERGİ’yi devreye soktuk. Yıllarca dijital platformlarda yayınlandı, sonra basılı hale çevirdik. Şimdi basılı ve dijital olarak çıkıyor. Son bombamız ve son göz ağrımız da günlük dijital OTOMOBİL GAZETESİ oldu. Bugün 196. Sayısı yayınlandı. Yayınlarımızın sosyal medya hesapları da gayet faal kullanıyoruz. Turkcell’in kullanıcı sayısı 35 milyonu geçen iletişim platformu BİP’in de ilk ve tek otomotiv haberleri sunan kanalıyız. Takipçilerimiz her geçen gün orada da artıyor. Otomobilgazetesi.com’daki haberimi milyonlara oradan da ulaştırmaya çalışıyoruz. Şuan itibariyle Youtube hariç farklı tüm dijital ortamlarda otomotiv içeriği sunan en büyük yayın grubuyuz. Bunları laf olsun diye kendimiz övmek adına yazmadım. Sadece yaptıklarımızı anlatmaya çalıştım. Mart ayının başından itibaren dijital ortamdaki her mecramız yüzde 50’nin üzerinde bir artış gösterdi. Malum evde yaşıyoruz. Ya bilgisayar ya da telefon başındayız… Doğal olarak da trafiğimiz de takipçilerimiz de artıyor…
Bütün bunlar bir tarafa. Bu işleri yaparken bazı arkadaşlar tarafından “internetçi” diye aşağılandığımız, ayrıştırıldığımız ve basılı yayınların dışında tutulduğumuz da oldu. Şimdi herkes internetçi oldu. Youtuberları, dijital yayınları küçümseyenler, mecra olarak görmeyenler, biraraya gelmek istemeyenler,  şimdi internette “tıklanmalarla” övünüyorlar.  Hayat zaman içinde dersini veriyor insanın… Ne demiş atalarımız; Ne oldum dememeli insan…