Bayram öncesi yeni Toyota Hilux lansmanı için İzlanda'daydım. 3 günde yaklaşık 500 km'nin üzerinde araç kullandım. Dağları aştık, sulardan, derelerden geçtik, volkanik dağların etrafında kilometrelerce yol katettik.
Yeni Hilux ve Land Crusier'in yeni motorlu versiyonunu tam anlamıyla doya doya kullanma fırsatı bulduk. Bunların ayrıntılarını "haberler" bölümlerinde okuyabilirsiniz. Ben işin pek de görünmeyen taraflarından sözetmek istiyorum.
Öncelikle 5 bin kilometre uzaktan internet aracılığıyla Toyota Pazarlama CEO'su Ali Haydar Bozkurt'un basın toplantısına katılması hoş ve iyi düşünülmüş bir sürprizdi. Kısa ve öz bir konuşma ile toplantıya katılan Bozkurt'un sözü İzlanda'daki arkadaşlarına nazik bir şekilde bırakması da notlarımız arasındaydı.
İzlanda'dan önce Sapanca'da daha geniş bir gazeteci topluluğu ile yapılan Hilux basın lansmanına katılan arkadaşlarımız oradaki lansmanın da dört dörtlük gerçekleştiğini belirttiler.
Sapanca'da ve İzlanda'da aynı lansmanı kusursuz gerçekleştiren Toyota yönetimi, tüm çalışanlarıyla yeni Hilux'un liderliğine inanmış. Türkiye'yi, Pick-Up pazarını il il araştırmışlar , incelemişler. Hangi illerde güçlüler, hangi illerde zayıflar raporlamışlar. Bayilerle görüşüp bu notları paylaşmışlar. Şimdi Ekim ayı başında fiyatını açıklayıp satışa sunacaklar. Hedefleri yüzde 30'luk pazar payı ile liderlik. Ancak bana öyle geliyor ki asıl hazırlık ve hedef yüzde 30'u da geçmek. 2016 yılında 5 bin Hilux satmak. Benim aldığım izlenim 5 binin de üzerinde bir satışın hedeflendiği. Ekip buna inanmış.
Ali Haydar Bozkurt yönetimindeki Toyota yönetimi, PR departmanı hatta PR Ajansı Message İletişim çalışanları da hem yeni Hilux'un başarısına; hem de Toyota'nın diğer ürünlerindeki Türkiye'deki başarısına inanmış ve kenetlenmiş durumundalar. İyi bir ekip çalışmasının tüm yansımalarını gösteriyorlar.
Toyota'nın Türkiye hedefleri de; yeni Hilux'ın liderliğinin gerçekleşmesi de pek hayal değil gibi duruyor. Hep söylerim, lansmanlardaki ekip çalışmasını görüp o pozitif enerjiyi hissedince hedeflerin tutup tutmayacağını anlıyor insan. Yaşayıp bunları da göreceğiz...