Otomotiv sektörünün “mübarek üç ayı” Ekim, Kasım Aralık’tır. Mecazi anlamda olsa da; otomotivciler için “kutsal” olan bu aylar en çok satışın yapıldığı aylardır. Stoklardan arınılan, bayilere bereketin geldiği, geçen ayların eksiklerinin kapatıldığı aylar olması nedeniyle çok önemli bir zaman dilimidir.  Haziran ayından itibaren büyük kayıpların  yaşandığı, Eylül ve Ekim aylarında ise tamamen dibe vuran otomotiv sektörü ÖTV ve KDV indirimiyle birlikte yeniden canlanır gibi oldu. Vergi indirimlerine markaların stokları eritmek için devreye soktuğu kampanyalar da eklenince 1 Kasım’dan itibaren bayi trafiği de  çok arttığı belirtiliyor. Sektör yetkilileri Kasım ayı sonunda satışların 60 bin adedin üstüne çıkacağını öngörüyor. Tabi bu duruma yarısı dolu olan bardağa bakar gibi de bakmak mümkün. 2016 Kasım ayında yaklaşık 96 bin, 2017 yılında Kasım ayında 78 bin adet satmış olan bir pazarın dibe vurduktan sonra 60 binde heyecanlanması normal. Ölümü gördükten sonra sıtmaya sevinmek diye de yorumlamak mümkün… 2015 Kasım ayında 62 bin adet otomobil satılmış, bu anlamda üç yıl gerilemişiz de denilebilir. Nereden ve nasıl bakarsanız bakın; neden bu hale geldiği günlerce tartışılacak olan otomotiv sektörü Kasım ayı ile birlikte biraz moral buldu. Bu gazla Aralık ayı da moralli geçeceği kesin. Peki 2019? İşte bu indirimler, kampanyalar, teşvikler bittiğinde kimse 2019’u öngöremiyor. Ben bu ÖTV ve KDV desteklerinin 2019’da da devam etmesinin faydalı olacağı düşüncesindeyim. Aksi taktirde… Neyse şimdiden aksi taktirdeyi düşünmek bile istemiyorum…

Whatsapp PR’cılığı!

Geçen hafta telefonuma, whatsapp hesabıma kayıtlı olmayan bir numaradan: “Değerli Basın Mensubu, gelmiş geçmiş en yenilikçi dinamik ve heyecan verici yepyeni Ford Focus yollara çıkmaya hazırlanıyor…” diye başlayan bir lansman daveti ve program aldım. Ford Otosan’ın PR Ajansı Ogilvy, bu kadar iddialı bir marka ve model için bu “ucuz” ve “gayri ciddi” iletişim yolunu seçmişti. Whatsapp üzerinden PR yapılır mı? Yapılırsa buna PR denir mi? diye sormaktan kendini alamadım. Whatsap “arkadaşlar”ın kendi aralarında haberleştikleri bir platform olabilir ama bence PR yani “iletişim aracı” olamaz ve olmamalı da…  Olsa olsa amatör, gazeteciyi arayıp konuşamayacak kadar silik ve gayri ciddi PR’cıların bir “yaptım oldu” mesajı olabilir! Davete sadece Ford markasına ve Ford Otosan Genel Müdür yardımcısı Özgür Yücetürk’e verdiğim önem nedeniyle katıldım. Ajans anlaşılan “gelsin de kim gelirse gelsin” diye whatsapp’tan kime ulaştıysa hemen hemen herkese davet göndermiş. Aynı dergiden-kurumdan  4-5’erlik gruplar halinde akın edilen basın toplantısı kalabalık olmasına kalabalıktı ama nicelik değil nitelik sorgulanmalı bence. 3 majör günlük gazete editörünün katılmadığı basın toplantısında bir büyük “iletişim amatörlüğü” daha yaşandı. Toplantıya katılan günlük gazeteciler için hemen kurulan! “whatsapp grubu”ndan yapılan açıklamada, haberi pazartesi günkü otomobil sayfalarında kullanmamız rica edildi. Herkes doğal olarak “tamam” dedi. 13 Kasım Salı günü yapılan basın toplantısı için biz günlük gazeteler olarak 6 gün bekleyecektik. Ancak toplantının hemen ardından sosyal medyada; yani internet haber sitelerinde, instagramlarda vs dijital mecralarda haber yer aldı. Günlük gazetelere özel olarak hiçbir “haberin” verilmediği, kuru bir basın bülteni ile geçiştirilen bilgilendirme sonrasında günlük gazetelerde bugün hemen hemen yer yerde çıkmış olan Yeni Ford Focus haberleri çıkacak. Böyle büyük ve iddialı bir modelin lansmanında böylesine büyük bir stratejik iletişim hataları yapılır mı? Demek ki; daha önce de iletişim stratejilerini eleştirdiğim Ford Otosan Kurumsal İletişim Departmanı ve PR Ajansı Ogilvy bir olunca yapılabiliyormuş.